Bana kir kez gülebilmen seni mazrûr mu eder?
Sana her dem köle olmam seni mağrûr mu eder?
Bu bahar mevsimi tek neş’eli gün kalsa bile,
Kelebeklerle uçan nefsini meşhûr mu eder?
Sana hayranlığı göstermek için şehvet ile
Sana bağlanma alışkanlığı mahsûr mu eder?
Yalınız bir gece biz diz dize kalsak ne olur?
Dudağından bir öpüş lebbini mahrûr mu eder?
Bu gazelden sana bir beyt verebilsem, bilemem,
Beni memnûn eder ammâ seni mesrûr mu eder?
Ne için boş yere hasret dolu pest-baht olalım?
Çok uzak kalmağa âlem bizi mecbûr mu eder?
Yaşı seksen yılı bulmuş hoca Mehmet Fatin’in
Sana tutkunluğu, genç kalbini mahzûr mu eder?
Mazrûr = zarar görmiş, zarara sokmuş
Mahsûr = hasredilmiş, muhasara edilmiş
Lebb = dudak
Mahrûr = ateşle yanmış gibi
Pest-baht = bahtsız, kısmetsiz
Mahzûr = sakıncalı, engel, hazer olunacak
Feilâtün feilâtün feilâtün feilün
. . / / . . / / . . / / . . /
Kayıt Tarihi : 19.11.2006 17:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok beğendim...
Sevgi ve hürmetlerimle
TÜM YORUMLAR (1)