“Kim bilir belki bir gün bu devran duruverir,
Bakarsın biri çıkar, sana da soruverir...”
********
Eserinle gururlan, anlat beni durmadan,
Defterini dürdüm de, bir gün soran olursa...
Çınar nasıl devrilmiş, fiske bile vurmadan,
Yıllar sonra gördüm de, bir gün soran olursa...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok güzel dolu dolu hüzün keder harika hocam. Ben seviyorum kederli olmayı... Varsın bizim payımıza keder düşsün. Varsın dürülen defter, devrilen çınar bizim olsun. Yeterki mertce ve düsürtce olsun da acı olsun. Kaleminizi ve yüreğinizi tebrik ediyor selam ve saygılar sunuyorum. Biraz geç de olsa kabul buyurursanız tam puanım az bile gelecek hocam. Mustafa Usta
Ustadım sizin yürek sesinizi duymak bizim için onurdur sevgi ve selamlarımla
Oysa hiç yaşanmadı, hep hüsranla anılan,
Bir sevdaydı, sonunda, ihanete yenilen...
Ölümü, kolay oldu, adına aşk denilen,
Tek kurşunla vurdum de, bir gün soran olursa...
Değerli şair dostum;)) Usta şiirlerini fırsat buldukça takip ediyor, okuyorum. Kaleminiz duygulu ve güzel yazıyor, okumaktan onur duyuyorum. Onların her biri güftelik güzel şiirler. Kaleminiz susmasın efendim. Saygılarımla
Ne kadar anlamlı ve de etkileyici dizeler şair yürekten.KUTLUYORUM NARİN RUHUNUZU.
Bu sitede şiirleri ve şiirlerim ile diyalog halinde bulunduğum ve bir birleri ile de diyalog halinde olan bir güzel insanlar topluluğu var. Bu güzel insanlar içerisinde en fazla dikeni olan benim. Ama bu benim karekerim başkası elimden gelmez. Yine böyle yapacağım.
Şiiriniz çok güzel. ama
Terazide nisâbı, sanki, hiç yok, sayarak,
Verilecek hesâbı, sanki, hiç yok,sayarak,
Çektirdiğin azâbı, sanki, hiç yok,sayarak,
Ben ömrümü verdim de, bir gün soran olursa...
bu kıtada anlatılanın güzelliği yanında kafiyeyi buzup, uzun bir redif yapmışsınız. Şu vurguda hiç yok sayarak bir kez kullanılıp diğerlerinde kafiye olsaydı şiirin en güzel kıta sı olurdu.
Saygılarımla yüreğinize sağlık.
M
Ü
K
E
M
M
E
L
CÜMLENİZİ KUTLARIM.
SELAM VE DUA İLE.
Sayın abim siz burda şiirlerini beğendiğim nadide insanlardansınız.Emin olunki ilgisizlik sizin şiirlerinize değil mutlaka zamansızlıktandır.6 aydır bende antolojiye giremiyorum.Harika şiirlerinizi burdan çekmeniz hiç doğru olmaz.Yüreğinize ,emeğinize kaleminize sağlık.Şiir herzamanki gibi harika.Ardahandan selam ve saygılarımla Mahperi KOÇ
Merhaba,Günde pek çok şiir okunuyor. Takdir edersiniz her şiire yorum yazılmıyor. Yazılırsada tekrara düşülüyor. Bu yüzden okura kırılmanız, bence fazla bir alınganlık. Bir kişi dahi sizi okusa bu bir kazanım olmalı.
Şiirlerinize gelince bana göre şiirlerinde anlam var etmeyi başaran şairlerdensiniz.
Birde ne kadar şiir okur, yorum yazarsanız, sizide okuyup yorumluyorlar! Bu benim dikkatimi çekti.
Tercih sizin ama, bir şeyler verebildiğinize inandığınız sürece, bana göre çalışmaya devam edin.
Sevgi ve saygılarla...
Mükemmel bir çalışma....tam puan...
Kutlarım...
Sevgili üstadım selam,
Şiirleri şair yazdıktan sonra şairden çıkmış okuyucu ile kucaklaşmış olur.Kısa vadede 5-10-50 kişinin uğraması şair için önemli olmamalı.3 yıl sonra bir kişi bile okuyup kendinden bir şeyler bulsa az şeymidir.Bana kalırsa pasiflediklerinizi aktif duruma getrin.illaki bir seveni çıkar.Hele öyle ayrılıp gitmek hiç olmaz.Gül bile dikenin arasında güzelliğini bizlere sunuyor,sıkıntısız iş yok.Selam ve sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 54 tane yorum bulunmakta