Akşam çöküyor.
Sızlayan bir yanım yok.
Dört duvarın en az ikisi mutlu etmeye yetiyor beni.
Kalemim masanın üstünde;
Bütün suçta onun üstünde.
Saçlarını düşünmüyorum.
Gözlerini görmüyorum.
Beni bırakıp gitsen bugün umurumda bile değil…
Sabah oldu.
Nerden bilebilirdim seninle uyandığımı ki?
Güneş aynı güneş,
İnsanlar aynı insanlar,
Hayat aynı hayat,
Değil!
Bu sabah şehir daha aydınlık
Anlam veremiyorum
Masanın üstündeki kalemimi özlediğimi hissettim.
O da beni özledi mi?
Ya duvarlar?
Kim bilir neler diyorlardır şimdi
arkamdan.
Şehirde beni anımsatan bir kargaşa var.
Gittikçe yakınlaşıyorum sana,
Hissedebiliyorum.
Bir adım
Bir adım daha
Sonra bir tane daha.
Duyuyor musun ayak seslerimi?
Tanımıyorum seni.
Tanımaya geliyorum.
Göğe bakıyorum
Sana bakıyorum
Tekrar göğe sonra.
İşte şimdi bittim.
Akşam oldu.
Çok unutuyorum bu aralar
Sanırım hasta oldum.
Neydi onun adı? –Hah! Alzheimer.
Sen daha iyi bilirsin biliyorum.
Kendime kızıyorum kendime
Sana değil kendime.
Neyse boş ver.
Martıları düşünüyorum, ne güzeller dimi?
Ne güzel uçuyorlar.
Ama,
Ama burada martılar yok ki.
Martılar, şerefsiz martılar
Burada yoklar…
Saat üç ve ben uyuyorum,
Sabah oldu olacak.
Günaydın.
Gün, aydın ve aydınlık.
Ne giysem bugün?
Ne yapsam? Tanrım.
Hemen hazırlanmalıyım.
Dört saniyem var.
Seni göreceğim. Seni, gördüm çünkü.
Gözle
..........
..........
Kayıt Tarihi : 1.5.2020 22:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Atilla Tulgar](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/05/01/sonya-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!