Bülbülün göğsü gülde, müştakların gönülde,
Âşıkların gözyaşı, al olmalı sonunda.
Öncesi baldan tatlı, sonu zehir olmadan,
İçtiğimiz her zehir, bal olmalı sonunda.
Gösterişsiz ibadet, mütevazı duruştan,
İlmi irfanla dolu, hâl olmalı sonunda.
Söz gönül fırının, pişerek aşk harında,
Feyzi akdetsen gelen, kâl olmalı sonunda.
Resulü Kibriya’dan dersini tamamlayıp,
Bülbüllere gül dolu, dal olmalı sonunda.
Sidretü’l-Münteha’yı geçip Kab-ı kavsyn’e
Orada ebediyen kal olmalı sonunda.
Şu gönül sarayına, konuşan sultan gelip,
Yaralının dilleri, lal olmalı sonunda.
13.12.2010…Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 13.12.2010 15:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Yaralı](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/13/sonunda-55.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)