Gece; Sessizliğin kara korsanı
Yağıyor çiy ırmaklarıyla
Mavi düşlerine taş köprülerin.
Gece; karanlığın derebeyi
Örümcek parmaklarıyla kuruyor kum saatini...
Dinle geceyi
Paris'te, Roma'da ya da İstanbul'da
Devinirken senfonisi kimsesizlerin
Oynanıyor son perdesi yazılmamış hüzünlerin
Aşkı bozmalı, tek düze ve de çılgınlıkları
Gece örüyor saltanatını simden
Tüm aşklar eşittir ve aşklar emek...
Gece; sönük sarmaşıklar gölgesi
Kırıyor zincirlerini tinsel tutsaklıkların
Özgürleşmesi bu usun
Unutulmuş seslere boyanıveriyor zindanlar
Devrimin erguvan sesleri.
Kızgın kumsallar üzerinde
Sürüyor yıldız sağanaklarıyla egemenlik
Tanrılar bir bıçağın menevişli sırtında.
Gece, ya da sönük sarmaşıklar gölgesi
Kaç milyon soru saklı dudaklarında.
Özgürleşecek mi kutsal usunuz ?
Yoksa hep
Tutsak mı kalacaksınız ?...
Kayıt Tarihi : 14.7.2000 17:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!