Sonuçsuz Sorular Bahçesi Şiiri - Erçağ A ...

Karşılaşmıştı bir bağbozumunda iki üzüm işçisi ellerinde eldivenleri Ege güneşinin ışığında parlarken,
Üzümler merak eder bu iki dostun tanışıklıklığını güneşin son gülümseyişlerine hayranlıkla bakarak dallarından sarkarken ,
İki üzüm işçisi verdikleri emeklerin karşılıklıklarını aldıkları için mutlu derin arkadaşlıklarının içinde tutukluydular,
Etraflarındaki çocuklar oynuyorlardı üzüm asmalarının arasında dünya dertlerinden habersiz biteviye mutluydular,
Üzüm işçileri işlerini bitirdiler üzümler kasa kasa yüklendi kamyonlara gönderildi hallere büyük bir memnuniyetle,
Üzüm asmaları gibi yalnız kalmıştı artık sonuçsuz sorular bahçesi cevapları verilmeden öylece,
Guantanomada bir tutuklu gördüğü işkencelerden rahatsız yalvarıyordu orta yaşlı bir Amerikan askerine,
Papua Yeni Ginede bir çocuk beğenmememezlik yapamazdı çünkü hiçbir şeye sahip değildi sarışmıştı son umut mihverine,
Sorular çeşitlendikçe insanların tahteşuurunda insanlar sıkılganlıklarını bile saklıyorlardı umutsuzluk valizlerinde,
Sorular cevap arıyor ama ulaşamıyordu cevaplardı cevap bulamamalarının nedeni bile ortada değildi saklanıyor hodbin telefon fihristlerinde,
Beşeri meraklara salan kuruntular kalıyordu çiçeklerin polenlerinde ondan solgundu bugün çiçekler hüzünlü duruyorlar ağaçların arkasında,
Tezatlı mefhumlar baş gösteriyordu soruların arasında gidecekleri yerler belirsiz bu acunda belirenler müthiş bir hızla yıkılmakta,
İdare kabiliyeti olan sorular sahiplerini yukarılara taşırken garip sorular sürüklüyor sahiplerini aşağıların aşağısına sanki onlar için gökyüzü yıkılmakta,
Sonuçsuz sorular bahçesi sıkılmaya başlamıştı hareketsizliğine reaksiyon şansı kalmamış bir felçli misali eğiyordu boynunu,
Garip işçilerin kasketlerinin üstünde kalmıştı sapasağlam sorunları yedikleri lokmalar bir şeref timsali dertlerini rağmen eğmediler boyunlarını,
Yağmur hücumunda sırılsıklam olan yayalar arabaların etrafında oynuyorlardı sanki metropol oyunlarını,
Sanki şehirler de soruların hücümuyla bekliyorlardı bütün sorulardan kendilerini kurtarıcı liderlerini telaşlı bir tavırla,
Tavır koymuştu menekşeler sanki her sorunun sonrasında insanlığa açmaktan vazgeçmişlerdi ılık gagalı kuşlarla birlikte kanatlarını,
Tenfizi gerçekleşmiş bir mahkeme kararı sonrası üzülen sanıkların pişmanlıkları yankılanıyordu kendi içlerinde açılıyordu içlerinde zillet kapıları,
Yağmur altında ıslanan bedbaht yayalar dükkan altlarına sığınmışlardı arabaların kornaları birbirlerinin ensesinde yayalara görünüyor şehrin muazzam yapıları,
Papua Yeni Ginedeki çocuğun gözü yerdeki bir gazete yaprağına takılmış Garp evladı okurken en güzide yapıtları,
Sonuçsuz sorular bahçesi cevaplarını ararken yorulmuş uzanmıştı bahçesinin içindeki ağaçların arasına,
Sonuçsuz sorular bahçesine artık azgın menfaatler yerine müsahamalı insanlıklar uğrasın ara sıra