'"Sonuç Niyete Tercihe Bakar" Yazım

Ahmet Bektaş
829

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

'"Sonuç Niyete Tercihe Bakar" Yazım

Sonuç Niyete Tercihe Bakar

Ahret denen ahirdir!

Ahir, insan tercihlerinin (izafi zaman mekan boyutlarında) yansıması, görünmesi.

"An" da olan bir tercihin, zaman ve mekan içersinde genişlemesi. Geçmiş ve geleceğe yayılması. Geçmiş ve geleceği oluşturması, şekillendirmesi.

Bu açıdan bakınca “Ahret” olarak bilinen de aslında "An" da yapılan tercihin zaman ve mekan boyutlarında açılması. Netice vermesi. Boyutsal sınırdan dolayı “Gelecek” olarak bilinen şeyler başka bir boyutta “Geçmiş” olarak görünebilir. Şöyle bir durum var. “An”, zaman ve mekan boyutlarının sınırından dolayı geçmiş, gelecek şeklinde görünüyor. Eski makaralı video kasetleri bilirsiniz. Kasette hem geçmiş hem gelecek hem an vardır. Okuyucu başlığın önünden geçerken her kare “An” durumunda; başlığı geçince “Mazi (geçmiş) ”, henüz geçmemiş olanlar da “Müstakbel (gelecek) gelecek konumundadır. Kasetin geleceği okuyucu başlıktan her kare geçmeden bilinmez. Okuyucu başlığı “An” olarak düşünmek anlamı kolaylaştırır. Kasetin içeriğini bilen, kaseti hazırlayan için kasetin başlıktan geçmesinin yani zamanın önemi var mı? Elbette yok. Yani yönetmen oyundaki oyuncuların kaderini bilir. Doğaçlamalar dahi yönetmen onayına bağlı… İçeriği zaten kendi hazırlıyor! İçeriği neye göre hazırladığını da kendi biliyor! Onun için içeriğin kusursuz işlemesi önemli. Yoksa içerikteki iyi, kötü algılar önemli değil. Şöyle ki sahnelerde görev yapan herkes rolünü iyi oynadığında takdir görecek! Katil rolündeki veya tecavüzcü rolündeki de ücretini alır. Hatta iyi yapmışsa rolünü pirim bile alır! Yani yönetmen için roldekilerin rol harici şahsiyetlerinin iyi kötü olması önemli değildir! Roldeki başarısına bakılır. Peki masum, iyi rolünde olup da rollerini beceremeyen sırf rolü masum ya da iyi diye takdir görür mü? Hayır göremez! İşte zurna burada “Zırt” diyor! Genelde dini öğretilerde masumiyet ve iyilik üzerinden gidilir ve kalite ihmal edilir. Oysa kalite önemlidir. Şeytan dahi Allah’a hizmet eder. İnsanların terakki etmesinde rol oynar. Yoksa Allah haşa şeytandan korkuyor ya da gücü yetmiyor da şeytan insanları azdırıyor değil! Herkes rolünü oynar. İyi oynayan kazanır! İyi rolde kötü oynayan da kaybeder. Misal uzamasın konu anlaşıldı aslında “Kader” konusu bu.

Tercihler dedik bakın kısa bir örnek. İnsan bir şeye "İyi" diyorsa ve bu iyi olarak nitelediğinin bir başkasına zararı yok ise o eyleminden kendi hoşnut ise ahret denen zamana ve mekana göreceli gelecek boyutta o eyleminden negatif sonuç almaz. Çünkü o eylemle alakalı negatif bir veri, karşılık tanımlamadı, ekmedi! Bakınız aynı eylemi yapan diğer bir şahıs bulunsa ama o yaptığı eylemin kimseye zararı dokunmayan eylemini "Kötü" olarak niteliyor ise ahir boyutta nitelediği, beklediği, ektiği sonucu alır. "Ne ekersen onu biçersin", "Ameller niyete göredir" Burada önemli olan insanın tercihinin kendi izafiyetinde niyetinde "Doğru" olarak algılanması ve başkalarına da zararının olmaması. Aynı eylemi yani başkalarına zararı olmayan kişinin kendine de zararı olmayan bir eylem; bu eylemi "Günah" olarak kabul edip yapan ahirde günah karşılığı alır! Çünkü kabulü onu bağlar. Yapılan şeyin aslında günah olmaması onu kurtarmaz! O günah diyerek yaptı. Sevap olarak yapan da sevap karşılığı alır. Birine tüfek ile nişan alıp ateş eden biri hedefi vuramaza hedefteki kişi açısından “Katil” hükmünde değil midir? Hukuken katil olmamış, tutturamamıştır ama katil olmak için ateş etti! Hedefteki o kişiye daha sırtını döner mi? Fıkıhta ilmihallerde geçer. Haram bir şeyi tamamen bilgisi dışında helal olarak bilip yapan o yaptığının sonucunu yaşar ama günah almaz! Helal olan bir şeyi de "Haram" diyerek yapanın durumunda ise "Günah" almak vardır. Helal tercihini "Haram" diyerek yapan o sonucu alır! Bir örnek vereyim; eski kıssalarda çoktur. Veli zatlara toprak kasede şarap ikram ederler denemek ya da sabote etmek için. Onlar da alır kaseyi "Süt" niyetine içiyorum der. Ve içerler. Şaşkın insanlar kaseye bakarlar ki gerçekten süt! Niyet ve tercih ne üzere ise o sonuç yaşanır. Asliyet bile tercih karşısında önemini yitirir. Zaman mekan örneğindeki roller için de durum budur! Roller aslında tercihe göre dağıtılır. Tercihini unutanlar veya beceriksizler ise yakınır durur. Adaletsizlik sanır olması gerekeni…
İyi bir yönetmen kimin nerede başarılı olacağını bilir gerekirse eleme yapar! Rolleri kendi dağıtır. Teklif ve kabul ilkesi çalışır.
Ben baş erkek rolünü isterim.

İyi rolde oynamayı seçip kabul eden rolünü kötü oynarsa azar işitir hatta ceza da var!
Kötü rolü kabul eden için rolü “İyi” oynarsa mükafatı var! Bu mükafat dahi görecelidir. Bok böceğine pislik mükafattır! Bu nedenle Cehennem için “Rahmet” denir. İcap ve kabul ilişkisi evrenseldir. Yalan hile ve cukkacılık tercih ve kabule zıttır. Maskeler münafıklığın göstergesidir. Bu nedenle “İyi” rol kapıp kötü oynayan münafıklar “Kafir” olarak kötüledikleri insanlardan daha aşağı mertebede yer alırlar.

Konuyu uzatmayım.

Selametle,
Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş
Kayıt Tarihi : 14.12.2012 11:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İyi bir yönetmen kimin nerede başarılı olacağını bilir gerekirse eleme yapar! Rolleri kendi dağıtır. Teklif ve kabul ilkesi çalışır. Ben baş erkek rolünü isterim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Bektaş