Kısa sürdü bu rüya..
Uykusuz bir acının içinin geçmesi
ya da güzel bir özlemin
iç geçirmesi gibiydi..
Olmayacak bir şeye,
olmadığı için kızabilir misin?
Gece siyahına gönül verdin diye
sabaha küsebilir misin?
Elimizde olmayan şeyler
dilimizden düşmüyor bazen,
dilimizin ucuna takılanları
söylemek de elimizden gelmiyor..
...
Keşke diye başlasam
soğur muydu yüreğin,
çünkü diye bitirsem
ikna olur muydun?
İhtimal bir seçimden ibaret,
ayrılıksa bir tercih.
Biliyor musun yaşanan o kısacık
anlar bile, beni anlar olmuştu.
Kendimden kaçarken kendimi
bulduğum zamanlar olmuştu.
...
Tam diyecektim ki,
nerdeydin bu zamana kadar,
hangi yolun çıkışında bekledin?
Bana yazılmış bir duyguyu
hangi duygusuzda tükettin,
bana bakacak gözleri
hangi tavana hapsettin?
Tam diyecektim ki,
kaba bir hüzünle ayrılık
aldı sözü ağzımdan...
...
Aşina olmadığım acılar değil bunlar,
hasret tanır beni, özlem tanır.
Sözlerim ikna olmuş çoktan,
çabası boşuna hislerimin,
yollar tanır beni,
uçurum dipleri tanır...
Yarası bile yarım kalmış bir adamı,
yarısı yaralanmış birine
nasıl çevirdin sen?
Aklına gelmedi mi hiç,
güveni güvelenmiş,
vuslatı ertelemiş bir yüreğin vebali,
korkmadın mı ahından hevesi
kursağında kalmış bir sevdanın?
...
Sahi,
nerde düşürmüştün hayallerimi,
nerde düşünmüştün
ilk olarak kavuşmama ihtimalini?
İlk cümlesi neydi sonu
olmayan bu şiirin, son sözü neydi?
Gecesi yok muydu düşlediğin mehtabın,
ay ışığı yok muydu?
Kavuşanı yok muydu,
karışanı çok olan bu hikayenin,
bir kahramanı yok muydu
kurtarılmayı bekleyen kalbinin?
Peki güzel gözlüm,
Allah'ın yok muydu, yarattığına
yar olanı, bir yalana değiştin.!?
Kayıt Tarihi : 7.3.2020 11:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!