evrenleri yaratırken
ve sonsuz zamanları seçerken
bilineni, bilinmeyenin üstüne örterken
hep seni düşledim
neydi eksik olan
neydi bir araya gelemeyen
neydi ikiyken *Bir* olamayan
Ben içte
sen dışardayken
Ben dışarı geldikçe
sen içeri giderken
kavuştuğumuz An'da
sonları başlangıçlara varan
gören ama kendini asla göremeyen göz gibi
kesen ama kendini asla kesemeyen kılıç gibiydik
Tanrısallığımızın Dansını bile yapamadık
ususl usul Galaksilerin arasında
ahenkli bir ritimle uçarcasına
zamanın ve mekanın tutsağı olmuş zavallı ben
yüzyıllarca gözümde perde, kalbimde mühürle dolandım...
Yaradılış ihtişamla sen de canlanırken
seyredemedim doyasıya ışığının pırıltılarını
Gözlerinde Evrenlerin dans ettiği
yüreği hep Aşkla seven
en derin tutkusuna yaşam veren
ne sonları ne de başlangıçları olan
bütün Alemi baştan sona dolduran
SEN
nasıl geldin de
O sonsuzluğun ve sınırsızlığınla
gönlüme dolabildin
SEN...Ebedi sevgili
Düşünde Evreni ihtişamla yaratırken
Kayıt Tarihi : 23.3.2006 19:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nilgün Nart](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/03/23/sonsuzun-dansi-ebedi-sevgiliye.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!