Ah! Yine sen değilsin, kollarımda uyuyan
Ve yine ben değilim kucağında uyanan.
İki ayrı dünya kurulmuş bizim için
İki ayrı eksen iki yarıya,
İki ayrı meşgale iki ayrı sılaya…
Serseri bir ondörtlü kördüğüm gecelere
İki ayrı şarjörden boşaltmış ikimizi…
Ah! Yine gözlerinde başka bir göz izi var,
Yaban eller içinde yumuk yumuk ellerin.
En güzel bestelerin başkasına yazılmış,
Sinemi parçalıyor o sitemkar sözlerin.
Gün olur kırmızı bir karanfilden geriye
Kurumuş yapraklarla, buruşmuş sapı kalır.
O nadide kokulu allı morlu güzellik
Gün olur terkedilmiş yoksul virane kalır…
Karayağız bir gece koparır seni benden
Ah! Edersin yılların götürdüğü gençliğe,
Gün olur ağır gelir taşıdığın kefenin.
Bir gece karanlığı zift dolu tepelerde
Dilinde bin vah olur, kaybettiğin gençliğin.
İki ayrı ırmaktan, iki ayrı denize
Akıyor göz yaşlarım sonsuzluk menfezine.
Başkasının gecesi, başkasının gündüzü…
Her nasılsa hayattır hepimizin sürdüğü.
Hayat acı, hayat zor…
Yoksa hepsi büyü mü?
Bir çoban kavalından duyarsın öldüğümü.
İşte o gün ilk defa görürsün güldüğümü…
Kayıt Tarihi : 6.2.2007 21:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Akıyor göz yaşlarım sonsuzluk menfezine.
Başkasının gecesi, başkasının gündüzü…
...
ayrılığı cook carpıcı imgelerle sunan bir baş yapıt olmuş...
Gün olur kırmızı bir karanfilden geriye
Kurumuş yapraklarla, buruşmuş sapı kalır.
... bedenler eskiyebilir ama aslolan ruhtur deil mi hocam... alıp götürdünüz beni. teşekkürler elinize sağlık
ama engüzel yeri bence;
....Bir çoban kavalından duyarsın öldüğümü.
İşte o gün ilk defa görürsün güldüğümü…
TÜM YORUMLAR (4)