Sonsuzluğa düşler, kızıla döner her akşam
Sensiz mor bir hüzün adım atar sessizce
Ve sırtına hasretleri yüklenmiş bir lacivert kara
Bütün gece
Tam karşıda oturur inadına inadına
Yıldızlardan çeşni savrulup siyaha
Bazı mehtap çıkar
O da ağlar mı güler mi belli değil
Bir bakarsın bulutların ardına gizlenip
Gizli gizli oradan bakar
Bir bakarsın sere serpe açmış göğsünü
Hem kendini yakar
Hem beni
Şayet varsa deniz koşturup yakamozları
Bir kıyıya ulaşmaya çalışır
Yoksa binecek bir dalga, ovaysa, bağsa, bahçeyse
Bulur alacakaranlıkta bir miktar lacivert
Gördüğü bütün menekşelere bulaşır
Bazen eser meltem olup
Yanık bağırları serinletir
Bazen acı bir türkü olur hatıralar
Ezanlara kadar susmaz
Güle damlar, göze damlar
Bir an şaşkınlık çöker sessizliklere
Aniden şafağa yakalanır
Umut sarımtırak bir ışığa kelepçelenir
Dudaklar en mutlu tebessümün eşiğinde
Hayat, gelişe odaklanır
Kayıt Tarihi : 22.10.2009 21:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!