- Bırak şimdi şunları küp küp doğramayı da dinle. Öyle bir rüya ki
anlatmazsam unutacağım.
- Anlat anlat, hava çok soğuktu ya soba da tütmüş, bir tarafın açık kalmıştır.
- Hamam ama Galatasaray hamamı gibi, çok buğulu değil ama yani kümbeti falan farkediyorsun. Buğunun içinden birden belirdi çehresi. Ahmet Haşim.
- Sen Ahmet Haşim’i ne tanırsın ki.
- Yaa sulandırma işte rüya. Fotoğrafları falan aklımda heralde siyah beyaz. Güm güm balyozlarla vuruyorlar, buharın ortasında tozlar uçuşuyor ve ben göbektaşında kımıldıyamıyorum. Hani ameliyat ortasında ayılmıştım da sesleri duyuyordum ama bağıramadığımı farkedemiyordum ya öyle, bilincim yerinde ama kımıldayamıyorum.
- Uzatma işte. N’oldu, Haşim sana ilanı aşk mı etti?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta