gözlerim ağrı'larında titrerdi
şimdi gecikmiş bir zamanla yağ!
her anında vardın.. dün de
her şey buzdan ibaretti
düşten, düşüncemden
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
doğum günün hutlu olsun keskin
Hem sözleri etkili
hem akışı
hemde hitab şekli
uyum içinde
böyle güzel paylaşımlar
sunduğun için
yürekten kutlarım saygılarımla
Sanat’kÂr halet i ruhiyesi bir tezatlar mecmuasıdır.
Hiçlik kavramının içini ancak hiçlikle doldurulabileceğini zannetmek abestir.
Aynı yanlışa el çırpmak ise ancak bilgi noksanlığını gösterir. inananların bildiği gibi, sonsuz ila hiç olma bilinci Allahın huzurunda takdir görmüş zat ı muhteremlere mahsus kusursuz irade üzerine, peygamberlik makamına layık olarak doğmuş, yahut seçilmiş kimselerde tezahür etmişti.
Şair kızımız bu feyzden bir nebze nefeslenmenin verdiği cesaretle anlatmaya yeltenmiş olabilir. Bu hem takdire şayandır hem de şiirin kolay kolay derc(akl) edebileceği bir yetkinliğin dışında kalma riskini muhterem şairlerimize hatırlatır.
Her iki kavramı birlikte anlatabilmenin en pratik cümlesi şairimizin bu şiiri ele alma biçimine göre şöyle tasnif edilebilir;
Son’suz, Hiçtir denebilecek kadar sonsuzdur.
Hiç, Son’suzdur denebilecek kadar hiçtir.
Öyleyse bir çıkmazı ( kavuşamamayı) işaret etmesi ve üzerinde konuşuyor olmamızdan dolayı bu şiiri takdir edebiliriz. Fakat şiir GERÇEK amacına ulaşmaktan oldukça uzaktadır.
Zira; kavramları tıpkı lastik gibi ileri geri alabilme şansı varsa da, sağlam dayanakları ve üzerinde ortak hükümler bulunan başlangıç –varış merkezlerinin azami tespiti, edebiyatla ilgi kuran her zat ı muhteremin mecburiyetidir.
‘’’’Görünen türbe i zi izz ü a’Lâ
Merkad i hazret i Mevlanadır
Varsa ger çeşm i basirette cila
Pertevi feyz anın peydadır…’’’
Başarılar dilerim.
sonsuz hiçlik diye bir şey yoktur...çünkü hiçlik beden olarak zaten sonsuzlukla sarmalanmıştır...bana sonsuz hiçlik derseniz...demek ki sınırları olan hiçlik varmış derim...bu konunun acemisi olabilir şairler...ayıp değil...o zaman paçanızı kurtarmak adına yapmayın bunu...şiir gayet kendi ağırlığına oturmuş seyrederken...nedir şimdi bu...yapmayın Allah aşkına...bu etik eğil...bu edebi değil...bakıyorum herkesin dilinde sonsuz hiçlik...önce bi girin içine ...bakın bakalım neler var...neler yok..hangi sesleri duyacaksınız..başınız sıkışınca...sonsuz hiçlik...yemedik yani...canım sıkıldı yine...gidip Eşref Tonbil okucam...sizi bilmem...sevgilerimle
tebrikler,anlam yüklü bu şiiri kutlamak ve ayakta alkışlamak lazım mükemmel dizeler hep manaviyattan bakılıyor nedense herşeye birde maddi olarak bakılırsa fark olacaktır tekrar tebrik ederim selametle kalın hasan karabay
Sıradanlaşmış Mezopotomya şiirinin çok dışında..Şaire'nin, hiçliği, felsefe ve mantıkla yoğurmuş olması ve şiiri sürreel gerçekliğin varlığıyla yıkamış olması kendi iç derinliğini de görmemizi sağlıyor..Diğer şiirlerinizi de okudum Ayşe hanım..Akıl ve bilgi derinliğinizi nerede ise bütün şiirlerinizde görmek mümkün..
Okunmaya değer nadir kalemlerden biriydi..
Güneşin iki boyutundan birisin..Çok üfle dışarıda yanan ateşi..Çamları meşeleri kayınları yakan beyaz adam şiirin yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacak birgün..
Güzel şiir
Şiiri hiçe kurban ettik.Gerçekten şiir yok mu ne!
Hiç olmaktansa hiç olmamak iyidir kabirden kalkınca da azaba maruz kalanlar keşge hiç olmasaydık veya diyer canlılar gibi olsaydık diyecekleri söylenir
Baki-i hakiki olan Allah (cc) hiç bir kulunu hiçliğe ve yokluğa mahkum etmeyecektir! Bilhassa da kendisini tanıyıp takdir ve tahsinde bulunan ehl-i iman ve ehl-i şükür'ü böyle bir zulümden mutlaka muaf tutacaktır! Böyle azim bir bir gerçeği 124 000 Resul ve 124 000 000 Veli ve sayısız ehl-i tahkik alimler, arifler asfiyalar imza basıp onaylarken, bazı asılsız fıkra ve mantıksız felsefi görüşlerle işi sulandırmaya çalışmak çok yanlıştır! Bu mevzu ile alakalı büyük bir alimin meşhur bir vecizesini burada aksettirmek sanırım tam yerinde olacak.
'SİZE BUNCA NİMET İLE NİMET EDEN BİR ZAT, SİZİ BAŞIBOŞ BIRAKIP İDAM ETMEZ Kİ; KABRE GİRİP KALKMAMAK ÜZERE YATASINIZ!'
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta