Sonsuz Boşluğun Satılık Tabelası

Ahmet Ablak
2

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sonsuz Boşluğun Satılık Tabelası

Geçmiş zamanın renklerini arayadur insanlık...
Gülünesi hallerimize ağlıyoruz, sesimiz yanık...

Neredeler şimdi yıllar yılı boyadığın tuvaller?
Gönlün sürdüğü boyayı neden gözyaşları siler?

Çizilecek güzel hayaller kalmamışken...
Bu kadar boş tuval biriktirmek neden?

Kökü kalbimde, gövdesi dilimde ve yaprakları sesimde olan ağaçtan
Bin bir uçlu fırçamı kaldırdım göğe, daldırdım denizlere ve vurdum yeryüzüne.

Mavi bir gül, geceyle parlayan...
Güneşi yutmuş Kıp kırmızı bir okyanus...
Yüzen kuşlar ve göklerde süzülen balıklar...
Doğuran erkekler ve çocuk öldüren kadınlar.

Bu delinin saçması, bu fikirler ve ardı arkası kesilmez örüntüler.
Delinin saçmalıkları uçar gider, akıllıların saçmalıklarını kim temizler?

Dünyanın sonsuz resmini görmeye yetmeyen, milyarları geçen gözlerimiz...
Açık veya kapalı gözlerle, görebildiklerimizi çizenler kimler ve neredenler?

Göğe yazı yaz sözlerinle... Gönlünden uzanan ellerinle tuvale çizmeden önce.
Denize bırak usulca, tuvalinden taşanları ve karanlığa çalan renkleri.

Gözümün içinden, gönlüme doğru hecele, tazele efsunlu sözlerle...
Pekişsin sana körlüğüme mâl olan, katran kaplı kara büyü, sesinle.
Çünkü aynadan yansımıyor karanlık, kendini çözülmez bağlayamıyor insan.
Sıkı bağlanmayan karanlık, sızıyor, kararıyor ömrümdeki her bir renk...

Karanlığın içindeki aydın olmak, aydınlıktaki karanlık bazen...
Çocukça zevkler, her bir çeşidi böyle tezatların.

Aydınlıkta parladığım gün, süzülerek huzurla yumabildim gözümü.
Karanlığa karıştığım gün, tebessümden gerildi; dişlerimin teşhircisi yanaklarım.

Bir cümlede iki kelimenin yerini değiştirsen karanlığa gömülür aydınlık.
Bin bir diyarın antik dillerinden efsunlarla divan yazsan, aydınlığa dönmez karanlık.

Siyah ve beyazın fark etmediği bir dünyayı, karanlığın sakinleri mi ister sadece?
Pür aydınlık bir gönül, sevemez mi delip geçtiği zifiri karanlık bir yüreği?

Her şeyin bittiği ve bitimsizliğin başladığı gün, bulmaya çalış beni.
Her surette bir yarısı aydınlık ve öbürü karanlık kalan dünyada bulamadım seni.
Aydınlık olan karanlıktakini seçemez, oysa karanlıktakine her aydınlık aşikar.
Milyarlarca yıllık dünyanın gizli sırrı çözüldüğünde bulacağım seni.

Zira benim lütfum; Karanlık ömrümün perdesine yansıyan eşsiz ışık izlerim.
Ömür dediğin hapis mühleti, isterse bitmesin... Ben bin bir ömür daha zevkle izlerim.

Ahmet Ablak
Kayıt Tarihi : 26.2.2025 06:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiiri kaleme alırken tattığım hissiyatların tarifi imkansız... Şiiri okuyunuz, yalnız okuyunca oluşan hissiyatlarınızı kâle alınız.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!