SONSUZ BİR AHUZAR
Ah, Gönlümün Sızısı, Duy Beni!
Sessizliğin çölünde, ne bir iz ne de bir ışık yandı,
Gecenin zulmü çöktü, yine aynı hüzünle,
Zamandan çalınmış bir gölge, dolaşır sessizliğimle.
Gölgesi ruhuma sinmiş, takip eder peşimle,
Her köşede bir anı, bekler beni
Bir yaradır ki o, kabuk tutmaz asla,
Her esen rüzgârda yeniden kanar, usul usul,
Gözyaşı değil bu artık, akar acı su içine,
Sonsuz bir yankıdır, bitmeyen ahuzar.
Oysa her bir acın, bin yalan söze bedeldi,
Çünkü ruhum, o en tatlı zehrinle beslendi.
Sensizliğin her nefesi, ömrümden çalınmış
Dinmeyen bu sızı bile, senden kalan en güzel mirastır.
Ben miyim senden vazgeçemeyen,
Yoksa sen mi benden uzaktasın?
Bu ince çizgide kaybolur her gülen yüz,
Çünkü sen, dinmeyen bir sızı, ruhumdaki ölümsüz hüzünümsün.
Ben senden kaçtıkça, her adımda daha yakınsın bana,
Tokat gibi yüzüme vuran, o hazin çığlıksın.
Kaçtığım her yolda, önüme çıkan tufanımsın,
Ne zaman diner bu sızı? Bilirim, ebedi hayat.
Gün doğar, perdeler açılır, değişmez hiçbir şey,
Sadece suret değişir, kalır hep aynı zehir,
Bir yudum sabırda, bekleyişin sönüşünde bulurum seni,
Saklıdır her nefeste, ruhumun en derinlerinde.
Her şarkının melali, her suskunluğun nedeni sensin,
Yaşadığım her anın görünmez, fakat kederisin.
Oysa ki sen, ruhumdan sökülmez bir mühürsün,
Ne bir tövbe ne bir feryat; her şeyden öte bir sürgünsün.
Şimdi dinmeyen sızıya, bir isim verdim sessizce:
Adın; benimle doğan, benimle ölecek son ömürdür.
Madu Bela
12.11.2025
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 14:44:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!