Erenler, sırlara imreniyorsan;
Bir yırtık gömleğe gir de sonra gel.
Çöllerde ayağa güveniyorsan;
Çarığı ellere ver de sonra gel.
Sırrın kervanında sultan kul gibi,
Altınlar, gümüşler, elmas pul gibi,
İpekler, samurlar, mallar çul gibi,
Malını son kere gör de sonra gel.
Kahra katlanmayan bütünlenemez,
Çile çekeceksin ister istemez,
Bizim zevklerimiz zevke benzemez,
Zevkini, sefanı sür de sonra gel.
Önce güreş eyle tamahlarınla,
Çullan üzerine silahlarınla,
Kapan gıybetlere kulaklarınla,
Hırsını yerlere ser de sonra gel.
Henüz var arada bir engin deniz,
Biz beride durmuş seni bekleriz,
Hünerin var mıdır merak ederiz;
Köprüyü elinle kur da sonra gel.
Bu yola düşülmez kalpsiz, gönülsüz,
Kalbi sakat olan olur sevimsiz,
Barlıoğlu der ki; aolmaz habersiz;
Gönlünü aklına sor da sonra gel.
(MÜHÜRLÜ KİLİT ismi altında toplanmış felsefi şiirlerden > 394-395/412)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 13.6.2004 15:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!