I.
sen beni aklına nasıl estiyse öyle sevdin
göğsümdeki martıları dinledin
şarkılarıma baygınlaştın
çocuk hallerime sevindin
dokunacak yıldızlar yaptın kendine sevdamın kırıntılarından
sonra
çıngır çıngır bir sabah ezanı yastığımda
II.
amaçsız gündüzlere uyandırdın dudaklarımı
sözcüklerimde uğuldayan rast rüzgarlardı
savurdun melez saçlarını yürüdün
ürkek kasımpatları yitirdiler renklerini
içimdeki şangırtıyı bir türlü hayra yoramadım
sonra
ciyak ciyak bir ambulans kapımda
III.
selamı sabahı kesti seni benimle bilenler
yatılı okulun ilk akşamında kalakaldım
sen beni nasıl estiyse öyle sevdin ya, kabul
giderken rüzgarını da alsaydın ya yanına
bu kadar hızlı bozulmazdı gözlerim
bu kadar görünmezdi kamburum
her şarkı bir başka çökmezdi yüreğime
yere yere bakmazdım yürürken
sonra
cayır cayır gözyaşları avucumda
Kayıt Tarihi : 11.12.2009 09:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gözyaşlarını ifade edecek tabir de "cayır, cayır" benzetmesi değil, şakır şakır tabiri olabilir efem.
"Sevda" ise, yeni dilde adına "Melankoli" denilen çok tehlikeli bir akıl ve ruh hastalığının eski dildeki adıdır ki, daha ziyade "Kara sevda" diye tesmiye edilir.
(Üç Kuşak Akımı)
?si=VUuAEdm85JvtuXS5
Sair böyle cayır cayır yanmazdı
Rüzgar ve ateş
giderken rüzgarını da alsaydın ya yanına
TÜM YORUMLAR (15)