Sonra;
Diz çökerim mezarının yanına,
Yorulmuşumdur dünya işlerinden artık,
Oturur bacaklarımı uzatırım usulca,
Başucunda ki selvi ağacına dayarım sırtımı
Gözlerimi kapatır ve oh derim içimden..
Sonra;
Senli günler gelir,üşüşür aklıma..
El ele gezdiğimiz yolları görürüm,
Beraber attığımız kahkahalar çınlar boş sokaklarda,
Şarkımızı söyleriz birbirimizin gözlerine bakarak,
'Şimdi uzaklardasın,gönül hicranla doldu'...
Sonra mı?
Nereden geldiği belli olmayan,arsız bir damla
Gözlerimden yanaklarıma yuvarlanır..
Silmem,yorgun kollarım kalkmaz yukarı,
Arsız damla,yuvarlanır gelir dudaklarıma..
Senin dudakların gibi,tuzludur tadı...
Sonra;
Gece karanlık da parlayan yıldızlara bakarım..
Gençliğim kadar uzaktırlar bana,göz kırparlar..
Sabaha daha vakit var der ay dede sessizce,
Rahatlar yüreğim,dalarım senli düşlerime
Mezarından bir avuç toprak alır,koklarım..
Sonra mı?
Bak sabah oldu sevgilim,ayrılık vakti..
Dünya işleri beşlıyor yeniden,koşturmak lazım,
Ayakta durmak lazım dimdik,kimseye bellii etmeden..
Geceyi beklemek lazım düşlerde birleşmek için
Mezarına ektiğim çiçeği soldurmamak lazım sevgilim...
İşte böyle;
Böyle yaşıyorum yüreğimle,gittiğin günden beri..
Her gece yüreğimde ki mezarını ziyaret ediyorum,
Suluyorum üzerine ektiğim umut çiçeğimi..
Ben her gece seninle uyuyorum sevgilim..
Dönmenden umudumu kestiğim günden beri...
Kayıt Tarihi : 4.7.2007 12:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!