Sonnet - Ahizede sükunet beklentileri, s ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sonnet - Ahizede sükunet beklentileri, seri.1-3 (a.Ustinov Ufukları b.Bulunduğun Ufuktaki Sis c. Asimo)

Cennet ol'uyor şen sabahların yükseldiği bahçelerde Orman tomruğunun; --1
gene de bak sevgilim, geçiştiriyoruz, varetmek için cenneti ormana.
Öyle güzelsin ki, Ustinov'un eşiğinde olduğu o Cennet Geçidi'sin, donun;
buz geçecek, kar gelecek, hava hafifleyince biz gideceğiz adamıza.
Bir sıkımlık gibi altetmek soğuğu, bu sefer hiç geçiştirmeyeceğiz;
temelli bir insaf kan gelir, kumru mırıltıların koynu -başlanır, bir sefer
Ve ayazla da dette değil başımız, bir bırakalım onu kendine; senle biz
dönelim düşüncelerimize, kararların en güzeli böyle sorumluluk, göze de fer.
Geçidin daimi bekçileri gözükmek, boşa geçer yaşam demek değil;
el verdiğin eli görünmez mi kıldın sanıyorsun, hissediyorum kaldı ki
Ve Cennet'e eşik o dağ'da Ustinov Ufukları'nda, kayalardayız, eğil!
geçiyoruz, kalp kütlesi ağzımızda, görünmez'den hiss`olan oldu mu hem maddi.
Asmalı Konak gibi bir malikaneye gidelim, plajı olsun, açık ufku.
Kati; fırsat yokluğu, ulaşmaya ol prim; güzelim, biziz Güneş'ten umudu... --14

Üstün Dökmen'in Küçük Şeyler’i(1) ve ‘düşün! Haluk Bilginer tiyatrosu;
Bir Yumurta'nın Tarihçesi(2) , Haydi geçiyoruz artık okös kapılardan
-ve ben seni canım hala bekliyorum, yürürken; bir mağaranın uğultusu …
Yemyeşil bir yerlere çekilmeliyiz karla kaplı sert kayalardan;
yukarıda, dağın en tepesindeki civardaki yegane otelde duran
bir görünüm arzediyorsun o balkonda bakarken aşağı, aynada!
Elindeki aynayı bırak, yanımda, geçittesin son halkada, kafanda hayal kuran
düşüncelerin ile benim aklımı başımdan alıyorsun her adımda;
tropik bir iklime geçiyoruz artık, bembeyaz örtünün sarmaş kollarında
yine biz bizeyiz/ ne düşündün de kimbilir, baktın o aynaya kim bilir…
Ne var o aynada o kadar! alıkoyabilir, ne seni döndürebilir? bir atılıma
delirmeli bir cinnet vakti; hısım mı desem, bunca kararsız direten tortu, kir…
Filvaki, filler görülmüş “hendeklere piş* ‘kapansız farelerin’ kaplanlıksız kedisi”.
Heyhat! cesaretin bahçe makasıyla kesilişi erbunaklık; aksi, namütenahi… --14

Twissell,(1) 575.’ten(2) yukarılarda, Güneşin Tanrıları* Şafağın Robotları’ndan sonra; **
açık araba parkında altedilecek diyalog gece, yağmura baki düşen karanlık, Fastolfe o! (3)
:Ayaz! ayaz, camın gölgesinde cepte aranan anahtarlar: Jesse, barıştımak lazım da;
sen kimsin çok resmi, Baley’in(4) karısı olarak acaba? R Olivaw,(5) dön dolapta! torro..***
ve boğanın sırtı çok kalın, dört dönüyor dolapta; kalın ensede asası matadorun.
Jesse’nin(7) Özel’leri(6) Açık’lardan ötede, arkadaşlarıyla –ve bazen sorar, Elijah’a gününü
®obotlarını dağıttığı, 10 bin konut sahibinden biri gezegendeki Gladia’nın
geniş alandaki plaj şezlong gözlükleri: hayrola? gongu kim vurdu? sen ününü
belki pekiştiriyorsundur bahçede, sen dinlencede robotların mutfakta tarlada işçi.
Uyur uyanık göreve bekleyen dolapiçi R. Daneel, Ve Gladia ve Jesse şık barışık:
görüntü bunlar, görüntü be tatlım! herkes birdir, ha erkek ha kadın; sen ki,
Güneş’in göklerindesin Ve hem de yerde, bacaklarınla koşarsın çocuklarla karışık …(8)
Aydınlatan pınarda seni, aldığı hazdır benden hayatın.. benim yaşamdan kattığım sufi baldır;
Çiçekler yapar özü arılarda –bulutların göziçi tatlı su olur, sende o ışıldayandır! --14

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 6.2.2007 21:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İlkine açıklama: sonbeyit: 3+2+3+5+3, 5,4=25 2; 5,4+3; 3; 2+3+3=25 in shakespearean style abab cdcd efef gg ustinov’un bir filmi vardı uzak ufuklar diye o aklıma geldi - ikincisine açıklama: (1) & (2) Üstün Dökmen: (1) Küçük Şeyler trt’de yayınlanan prog. Yazarım/şairin kitabından… (2) Aynı şahsiyetin bir kitabı ve onun içindeki uzun şiiri: Bir Yumurtanın Tarihçesi Veya Bir Yumurta Pişirme Tarifi * armut piş ağzıma düş lafından anlam geçişli ‘piş’ kelimesi orda. Yani tembelliğin nlamı olumsuzsa ki öyle normalde, ordaki anlamı ‘hendeğe düşmek’ Son beyit iambic ölçü birim: İlk dize: 3, 2+3+4+2+3+4+3+3 = 27 İkinci: 2,4+2+4+4+4; 2,5 = 27 İn spenserian style abab bcbc cdcd ee şiiin tamamında Ustinov’la Üstün Dökmen ve Asimo ve hatta Haluk Bilginer & A. Konak arasında anlam geçişleri var. Anlam geçişleri var, ayrc. linguistiksel sezi(li) şler de… http://www.radyomedcezir.com/sairler.asp? id=22 bu linkten tıklayınca açılan sayfadan 'şiirleri'ne de tıklarmısınız lütfen. üstün dökmen'ib kayıtlı bir şiiri çıkacak onun da adı 'selam' sonra okuyun bi, ne kadar anlamlı ve akla gelmez sonuçlanıyo. ama kimse de yorum yazmamış ve bir şiirle kalakalmış çok etkiledi içim bi garip oldu haber verdim bende - üçüncüye açıklama: (3) dışarıda karanlıkta kalabalık arz’ın artık 20 milyarlardaki keşmekeşinden uzakta araba park yerlerinde kıpırdaşan tuhaf bir asimov karakteri, prof. Han Fastolfe (bazen nedense bu adam bana Tintin’deki o dev mantarlar adası macerası cildindeki tepesi kel, gözlük yanlarından bazı püskül saç yanları fışkıran, ve sihirli küreleri sıçratıp fırlatmakla uğraşan o garip b.adamını hatırlatır. Uzun incedir bu adam ve yaşlı. Asimov’daki Fastolfe ise nedense bende, orta yaşlı ve daha kalıplı biri intibasını uyandırmıştı. (1) asimov’da ortalarda dolaşan garip bir b.adamı * ve ** Şafağın Robotları, Tanrıların Arabaları’ndan önce gelen romanıdır Asimov’un, ve bir hazırlık kabilinden, hemen aynı kahramanları içerir gibi.. (2) zamanda yolculuk’ta, 575. yüzyıl zaman eşiği (aynı yazarın Evrenin Çanları romanıyla bağlantılı Ki Gladia’yı hep ben bu romanda duyumsarım nedense, oysa Tanrıların Arabaları’nda gibidir daha çok..) (4) Asimov romanlarında hep ana karakter. Bir polis/hafiye. Soğukkanlılıkla çözer meseleleri hep bu işinin sonunda gibi gözüken tema, ama garip biçimde duygusaldır da – bence tabi. (5) Başlıca robotu Elijah Baley’in. İnsana benzer bu robot. Zaten çağ da bu türden robotların sayısının insanlardan çok fazla olduğu bir çağdır ya neyse.. bir de başka robot vardır yan karakter, r sammy. ***isp. Boğa güreşi (7) eşi Baley’in. (8) Özeller, oçağda artık tamamen özele ihtisas banyoları işaret ediyor. Tüm o kalabalık hayattan tek kaçtıkları yerler banyolardır artık. Onun için dikkatle çalarlar kapıyı. (8) buralarda artık diğer kahramanlar silikleşiyor, ve sevgili yine kendini ortaya çıkarıyor… 4+3+2, 3+2+2+3.. +2+3+3+2+2=31 3+2+2+4- +4+3+2+1+2, 2+1+5=31 - Komik bir yorum: Sufi: omer faruk tekbilek'in bulutlarin uzerinde ucarak baslayan, sonlara dogru aczimendi ayini halini alan, keyifli sarki. Eksisozluk 1988'de irlanda'da yapilan eurovision'da turkiye'yi temsil edip 37 puanla 15. olan sarki.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça