Ne vakit seyretsem gökyüzünü
Gözlerin gelir aklıma..
Bilirim gözlerinde sürgün yedim,
Bir iklimden başka bir iklime.
Sende yaşadım türkülerin hikayesini
Dağların katran gibi uzantısını
her akşam seni düşünüyorum
seninle uzanıyorum yatağıma
seninle içiyorum çayımı
oturuyorum en sevdiğim köşeme
demleyip hasretlerimi
çekiyorum bir nefeste içime
İnsan ya hayrandır sana
Ya da sevdalı.
Bir şey demeye gerek var mıdır?
Ya da bir şey istemeye
Kalmaya ya da çekip gitmeye....
Hiç bir yol ayrılığı seni unutturmaz
Bir ileri bir geri
Bir sağ bir sol
Dönüp bakıyorum aynı yol
Herhangi bir toprak parçasında yaşayamaz mıyım?
O halde nediye çizdim ben bu sınırı
Dili,dini,mezhepi ayıran
Mümkün müdür?
Seni yaşamamak
Ve hayatımın her anına yaymamak
Mümkün müdür?
İçimdeki sızım,sevda yüküm
Saat bunalttı beni
Saniyeler rahat bırakmıyor
Yavaş yavaş esir alıyor sesiyle
Gözlerim kapandı kapanacak
Mayhoş oldum sızıyorum.
Sarhoşluğum sen değil
Bazen yüreğimizden geçenleri seyrederiz
Bir köşeye oturup..
Onlarca yazıların,onlarca resimlerin arasında
Masumca tebessüm eder,
Yılların geçmesine öfkelenip
Derinden bir iç çekeriz.
Sen bilirmisin,sevda çekmeği
Boğazın düğümlenir konuşamazsın
Bir deli fırtına geçer o an yüreğinden
Sanırsın bir deprem oluyor içinde
Kalbin göhsünü parçalayıp çıkacak
Bir başka şehrin ışıklarında buldum seni
Bir başka yanlızlığımın gölgesinde uzandım sana,
Şimdi ise birtanem
Yaşıyorum
Çimen gözlerinde sevdayı.
Sense karışmışsın yüreğime
Bazen sarar yorgun düşlerimin sızısı
Bir garip olurum puslu soğuk gecelerde
Kimi savrulmuş,kimi yitirilmiş
Kimiside avucumdan kayıp gidiyor
Oysa hepsi sıralıydılar düne kadar
Ve benimdiler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!