Delikanlıydı olmaz sa olmazlardandı yüreğindeki sevdası
Göz bebeklerinden anlaşılıyordu aşık olduğu
Seviyordu ama söyleyemezdi
Hem söylesede dönüp bakmazdı yüzüne
Utanıyordu onu gördüğünde kızarıyordu
Kendisi kunduracıydı kundura boyacısıydı
Dönüp bakmazdı belliydi soylu güzeli zengin olduğu
Her gece geç saatlerde geçiyordu lüks arabalarla
Her hafta başka bir erkekle geçiyordu boya sandığının önünden
Olsun diyordu başını iki yana sallayarak olsun
Yırtık ceketinin cebinden çıkardı bez mendilini
Gözlerinden yanaklarına süzülen göz yaşlarını siliyordu
Dayanamıyordu artık aşık olmuştu söyleyemiyordu söyleyemezdi
Er geç olsa da anlamıştı sevdasının gerçek olmayacağını
Sırtladı boya sandığını terk etti o mahalleyi bir daha uğramadı
Kundura boyuyordu bir çığlık duydu döndü arkasına baktı oydu
Başını başka yere çeviremedi öylece baktı
Ağlıyordu sevdiği kız ağlıyordu
Yaklaştı yanına siyah boyayla lekelenmiş elleriyle
Ceketinin cebindeki bez mendili çıkararak uzattı
Al dedi al sil göz yaşlarını ağlama
Almadı elindeki mendili öylece kaldı
Elleriyle sildi zengin kız gözyaşlarını ve ekledi
Cüzdanımı mı istiyorsun yoksa çantamı mı al işte buradalar
Rahat bırak beni defol
Bir şey söyleyemedi dondu kaldı karşısında
Dayanamadı ağladı ağladı
Vefalıydı sordu sen bir şey istemiyorsun belli
Benim sevgilim beni terk etti ben ondan ağlıyorum
Sen niye ağlıyorsun hadi söyle
Eziktim ama yine de söyledim
Siz kızlar görmezsiniz yakınınızda pervane olanı
Seversiniz sizi asla sevmeyeni
Hani bir zamanlar her sabah kapının önüne gül bırakan biri vardı ya o bendim
Hiçbir zaman gülü bırakanı beklemedin merak etmedin
Ama ben hep merak ettim adını ismini
Hadi söyle bana söyle
Songül dedi Songül
sanki kendini sona saklamış bir gül gibi..
Kayıt Tarihi : 10.1.2016 23:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!