belki denizi seyrediyorsundur,
belki uyudun,
belki de düşünüyorsun aşkını...
yağmurda yürüdüm senden ayrılınca.
gözlerim seni aradı
bir an gelir
yazarım ben de;
içimden gelenleri anlatırım,
paylaşırım yine sizlerle.
fikrimin ince gülünü bulduğum an
çocukken babamın elinden tutup,
sahilde deniz kabuğu toplardım.
avuçlarım dolunca,
fazla olanları babamın ceplerine sokuştururdum.
o zamanlar çocuktum…
beklemekti hayat...
belki de onun hayatı beklemeyle geçmişti.
onurlu yaşamak adına,
sevgi adına,
güzel olan herşeyi beklemek...
hayatım 3 günlük olsaydı;
ilk gün senin için doğar,
ikinci günü seni sever,
üçüncü gün senin için ölürdüm,
uğruna...
mektubunu okudum bugün,
yine...
paçalarımı dizime kadar sıvayıp,
mutluluğa dair
resmini çizdiğim,
bak...
bak sen şu feleğin işine bak...
bir mektup kağıdına sığdırmışsın ya
koskoca yılları.
demek ki hepsi iki satırmış,
sabah erken kalkar,
anamın hazırladığı bir iki lokma birşey yer,
işe çıkardım.
sabahtan akşama, akşamdan sabaha...
ta ki beden,
artık dur diyene kadar.
ayağımda
belki çarık,
belki rugan,
belki de şu an postal var.
hep gönül adamı demişlerdi,
yağmurlu bir akşamdı...
çalışıyordum ama aklımda yine
sen vardın..
elimi nereye atsam,
ya da gözüm bir yere kaysa,
güzel yüzünün hayali kaplıyordu her yeri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!