Son bahardı
Hüzün taşıyordu bütün bulutlar
Yağmurlar şarapnel gibi düşüyordu
Yalnızlıktandı belki tenimize ilişmesi
Afattı rüzgarlar
Başladığı yerde bitiyordu yolculuklar
Zebaniydi herkes hayat avlusunda
Ne kehribar taşını yontan sabrımız
Ne asaletimizden eğdiğimiz başımız
Umursamıyordu kimse
Bir kaşık suda boğulacaktık
Yağmalanıyordu yüreğimiz
Hoyrat bir el yoğuruyordu hamurumuzu
Acı hep dakikti randevusuna
Zurnanın son deliğiydi sesimiz
Duyulmuyordu çığlıklarımız
Her şey cinnet kadar yakınmıydı
Sonumuz mu bahardı yoksa
Tükenmek üzereydi kızılcık şerbetimiz
Tanınmaz bir haldeydik
Gökyüzü kadar gönlensekte bazen
Çoğu kez bir tutamdı umutlarımız
Omuzdan kesilmişti kolumuz
Sanki bir vardık bir yokuz
Meydan okuyabilecekken dünyaya
Hint fakirinden daha acizdik
Farzet ki biz bulduk
Tekerleği çömleği ve ateşi
Ne değişirdi
Yaprak dibine düşer di
Ve düşün ki
Bir soru soruluyor
En azından cevabı
Soruyu soran bilir demi
Değil işte o da yok
Bataklıktayız
Ne kamışların saydam gövdesi
Ne çekirgelerin baritonsuz sesi
Öyle çaresiziz ki
Çaresizliğe öyle şartlanmışız ki
Sanıyorduk ki müebbetiz
Yarasa bir gönülde öleceğiz
Hiç ummuyorduk ki
Bir gün seveceğiz
Sonbahardı
Her şey cinnet kadar yakınmıydı
Sonumuz mu bahardı yoksa
Kayıt Tarihi : 13.7.2007 09:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilk tam puan benden
Bataklık varsa su yakın demektir.Sonların bahara denk gelmesi her bahar sızlatır yaraları.Çok güzel imgeler v akıcı bir üslup.Her yeni şiiriniz üslup konusundaki ustalaşmaya bir adım daha yaklaşıyor.Türk edebiyatının Seyyidine merhaba...
TÜM YORUMLAR (2)