güzün inci kirpiklerinden düştü kızıl sarının tonları
rüzgârların kudretinden titredi gazeller tepesi
şimdi kasım kokulu yolları ıslar yağmurlar
ıslak şemsiyeli kadınlar çocuklar adamlar geçer
kaldırımların üstünden pencerelerin
önünden
gönüllerde ılıman buhur ve ıslaklık
uzayıp giden silüetlerin gölgesine akan zihinlerin tıkanıklığı mı
bunca acıya siteme sebep yoksa yalnızlığın
insan üstüne binen ağır külfeti mi
sonbaharı sızlatan
yürekleri ağlatan
sessizliğin
ve soğuğun birleştiği yerden gelir öfke
karanlığa pay biçen kederler üzüntüler sığmaz olur
dudak kıvrımlarının çivilenmiş
yaralarına
bir türlü anlayamam
insan niye hep sonbaharda ölür sonbaharda doğar
sararmış yaprakların çılgınlığı mı çarpar insanın yüzüne
ve sevdiklerini niye hep sonbaharlarda öldürür
söker kalbini atar sokağa
sonra gecikmiş bir yas bir hüzün tutar ayrılığa
kırar aynaların dilsiz ağızsız gözünü
ve sessizce geçer kıvrılır kapı ucuna
gelip geçen kimliksiz adımların
çetelesini tutar kara kaplı
deftere
gündüzden daha çok geceleri sever
çılgın poyrazlarda kapıyı pencereyi tokatlayan rüzgârlarla
birlikte şiirler söyler ağıtlar yakar
yoksa bu bir sonbahar deliliği mi
ya da hüznün eli kırbaçlı yalnızlığı mı bilinmez
öyleyse bırakalım aksın günler başı boş
ve sonbahar sonbaharlığını yapsın yoluna taş koymayalım
bırakalım ağlatsın bizi bırakalım yıpratsın aşkı
bırakalım ayrılığın çığırtkanlığını yapsın
olacaklar olsun bitsin tümden
şunun şurasında kışa ne kaldı tipi tutar kar yağar
sıcacık evlerimizde nadasa çekilen ruhlarımız kalplerimiz
baharla yeniden filizlenir aşka sevdaya
yeniden doğar yeniden estiririz dört kollu rüzgârların ağzından
hepimize lila zambaklar ısmarladım güneşin som sıcağından
haydi tutunun umudun eteğinden sonbahar zevzekliğinde
kuş dilinden şarkılar getirdim
oturup dinleyin
................
0611202403:48
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 16.11.2024 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!