Sözcüklerin doyumsuz fırtınasında saf ve yalındır yolculuk
Bir şimal rüzgârı eser uzaklardan, savrulur sevdanın külleri
Ölümsüz bir şarkı, bitimsiz bir hikâye gibi aşar kilometreleri
Sarıp sarmalar iki sonbahar kelebeğini efsane bir sonsuzluk…
Seni bana bağlayan gizem bağlarıyla bağlandım yüreğine. Açmayan umutlarım vardı gönül bahçemde. Çölümdeki kaktüsler susuz, yüreğimdeki ay’lar ışıksız, gönlümdeki yıldızlar dargındı gecelere seni tanımadan önce. Sözcüklerinin doyumsuz fırtınasında saf ve yalın bir yolculukla ülkene uçtum, bir şimal rüzgârıyla nehirlerine daldım ve ölümsüz sevda külleriyle ruhuna doldum.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta