İlk yaprağın düşüşünü buğulu camından gördüm penceremin
Martıların ağıtları daha da dengesizleşti bu akşam
İlk kelimelerini söylemeye başladı ilk baharın çocuğu
Ve son baharında olduğunu bilen bir kelebeğe tutundu parmaklarım
Narinliğini kaybederken doğa ana,
Gözlerime uçuşan tüylerinin ahengi serçelerin
Nefesimi tutuyorum belki de..
Belki de aranjmanı eksik dünya ferahlığımın..
Kurt mahallesindeki tek kuzu benmişimcesine
Üzerime gelen duvarları bir kenarda yıktım ben.
Ve ben ki bana hiç benzemeyen bir hayaldim
Son baharıma sakladığım baş rollerinden..
Oturduğum bank tahta ve soğuğunu kanırtıyor eylül..
Sıcağından uzaklaştım haziranın kasımını özledim aşkın..
Yine de bir damla yağmuru arıyorum gözlerinden
Bir dudaktan süzülen şelale, ve viyadüğü yanaklarının..
Ters dönen şemsiyelerdeki direnme azmiyim
Sahibinden kaçan bir şapkada özgürlük
Kırılan bir topuktaki samimiyetsizlik
Yeni çıkan bir dişteki acıyım sensizlikte..
Kurutulan biberlerin tadı..
Elleriyle yaptığı tarhananın toz hali..
Son baharım ben sen hangi mevsimde kalmadıysan artık..
Ben o’yum!
Kayıt Tarihi : 5.9.2014 01:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!