Sisle kaplı nemli bir sonbahar akşamında,
Tek isteğim dağlarda tek başıma yürümek.
Bak çıtırtı bile yok sessizlik bağlamında,
Yaprakların kaderi; yağmurlarda çürümek.
Sanki bir şey anlatır gökten inen her damla,
Ulaşılmaz bulutlar gökyüzünde duvardır.
Ne mantıkla bilinir, ne fennî bir kuramla,
Elbette her birinde muhtelif bir sır vardır.
Bir hüzünlü melodi ağaçların dilinde,
Ve ağlıyor bulutlar bunun mukabilinde.
Neşe dolu damlalar en derin özlerinde.
Sevinç var hayvanların meraklı gözlerinde.
Ağaçlar, rüzgarın hışmıyla birden dökülür,
Toprağa ırak halde köklerinden sökülür.
Dallar sanki yapraklara perçinli bir sütun,
Daldan düşen her yaprak incelen ufka meftun.
Savruluyor rüzgarla yorgun zavallı yaprak,
Nice asırlık meşe ve pek çok ardıç muhkem,
Bir yanda uçsuz gökler bir yanda kızıl toprak,
Yağmur tayin olundu aralarında hakem.
Kayıt Tarihi : 27.5.2023 22:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!