SONBAHAR
Adında son var ya!
Ne yapsan boş, adın çıkmış senin!
Rengin kahve bir kere,
Gökkuşağı bile sarsa bedenini.
Bir sıcak, bir soğuk.
Bir ıslak, bir kuru.
Bir tişört, bir kazak.
Bir hasta, bir iyi.
Yerler fış fış…
Önün kış.
Artık bize okul da yok ki;
“Eylülde gel” ile gönlümüzü eğlesek.
Yaşlar biraz daha oturur sayende.
Saçlar biraz daha kırlaşır her gelişinde.
Tek şans var değişikliğe dair:
Parkta yürürken, can çekişen ağaçların altında,
Hala kanat çırpmaya gücü olan bir kuş bulursan tepende;
Belki senin dumanlı başını bulur, defni hacete.
Kabul et böylesin sonbahar!
Hüzünlü, hazanlı en çok da gazelli,
Solgunsun, insan benizli.
Karamsarsın benim gibi.
Kışın beyazı seni örtmez mi sınırısın?
Bahar gelip izlerini silmez mi sanırsın?
Nedir bu çıtır çıtır kırılganlıkların,
Dokunsam ağlayacak hallerin.
Bilesin hal değil bu hallerin.
Yetti gayrı senden çektiklerim!!!
Benim gibi gün mü sayarsın?
45. Sonbahar der, başka alemlere mi dalarsın?
Sahi sonbahar, sen kaç yaşındasın?
Ölür müsün, ölümsüz müsün?
Canın yanar mı mesela, çiğnenen her yaprağında?
Ağlar mısın? Güler misin?
Mesela sen, Beni bilir misin?
Yolda görsen tanır mısın beni?
Oysa ben seni yüz metreden tanırım;
Perşembeyi, çarşambadan bildiğim gibi,
Seni her mevsimden bilirim.
Dizlerime çöken sızıdan,
Uykulu gözlerimden,
Sırtımdaki solmuş hırkadan,
Alıngan ve kırılgan hallerimden,
Yarısını bile içemediğim sigaramdan,
Tanırım ben seni vesselam, bilirim.
Bununla da kalmam üstelik:
Hiç bitmeyeceğin zamanlar için avuntum bile var!
‘İkinci Bahar’dır senin adın.
Kahveye çalsa da her rengin;
Gökkuşağını salıncak yaptığım,
Lime lime olup dökülürken sen yerlere,
Yeni sürgünler verdiğim,
Sen benim ikinci baharım;
Ama yine de sana çok kırgınım!!!
23.09.2013
Kayıt Tarihi : 17.5.2025 10:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!