Sustu bu gece!
Dilim,
Yüreğim,
Kalemim…
Sana baş kaldırdı!
İsyancı,
Aşk,
Yanık bir sevda çiçeği
Olur, olmaz zaman da
belki ömrün ilk çağında
Ya da ikinci baharında
Çalarken kapını
Geride bıraktıklarımı siliyorum
Birer,birer …
Dünden kalan yaşanmışlıklar
Sayfasına gömüyorum her birini
Tenim değmişken tenine
Can buldum içimde
Dertleşme zamanı mı geldi gönlüm
Bedenim niye böyle titremekte?
Dışarıda hoyratça esen rüzgar bile
Korkutmuyor beni sende ki bu hırçınlıklar kadar!
Ben mi yazdım kaderimi
Kader mi çizildi yoksa benimle!
Bir insan
Sessiz sedasız gider
Maviliklerinden dünyanın
Heybesinde yitmiş bir aşk
Dağılmış umutları
ve yalnızlığı....
Bir tuhaf haldeyim
Sessizlik ses olmuş içimde
Çıkmak için yol ararda
Asılı kalır parmaklarımın ucunda…
Bir boşluk sardı sonu olmayan
Girdabımda,
Sevgiler olmuş yalan kusursuzca
Satılır mı hiç üç beş kuruşa
Ölümden gayrısı yalansın dünya
Nem kaldı alacağın daha başka...
Suçluyum hakim,as darağacında
Özlüyorum,
Senli günlere doğan güneşi..
Bir başka bakardı sanki!
Gün,güneşle kavuşma anına.
Tan, ağarırken sarardı ısıtmak için içleri
Sarı sıcaklar, otururdu aşk kokan günlere
Sana geldim İzmir
Düştüm yine yola,getirdi beni sana…
Parfüm yaptım kendime yosun kokunu,
Yakamozlarından toka yapıp
Melteminde uçuşan saçlarıma taktım
Aklım karışık senli
Kapımda sevda
Buyur diyecek,gel gir içeri
Yaşa sonsuz ateşi
Sen ol gönlümün fatihi
Ben olayım senin şekeri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!