Işılarken son yıldız tana
üşüyen yüreğimi ısıttı.
Aylâsıyla gülümserken bana
senin yüzünü hatırlattı.
O, gökyüzünün öbür ucunda
ben, koca bir dağın
ıssız ve gri yamacında...
Seni fısıldadı sanki son yıldız.
Sen, bilinmeyen bir ovanın
bilmem hangi kıracında.
Sen, ben ve son yıldız.
Bir koca dağ,
bir de bilinmeyen bir ova.
Tam o vakit işte!
keyiflendi rüzgar alacakaranlığa.
Önce koca dağı dalgaya aldı.
Okşadı sonra tembel bir ağacı
ve yapraklar oynamaya mecbur kaldı.
Ben düşünmekteyken
bilmem hangi kıracı,
Ağaç ıssızlığa inat rüzgara ıslık çaldı.
Yüreğime dalaşacakken bir tuhaf acı,
gözlerim yeniden son yıldıza daldı.
Işılarken son yıldız son rengini,
hüzünlü yüreğimi de avuttu.
Sana taşırken sevdamı rüzgar,
ağardı gökyüzü, son yıldızı da yuttu.
Issızlık hâlâ yamalıyken yamaca,
rüzgar ağacı dağda,
son yıldız yüreğimi bende unuttu.
Ey benim dargın yüreğim,
dargın yürekli yorgun bedenim.
Son yıldızda yok şimdi!
Bilmem nereye gidelim... Bilmem nereye gidelim.
(24 Kasım 2002 - Dışkapı)
Nevzat Bayramoğlu HürdemiKayıt Tarihi : 5.11.2003 10:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
o güzel yüreğinize sağlık..sevgilerle kalın...
TÜM YORUMLAR (1)