Sevda birikintilerim, sevda kırıntılarım sende kalsın
ben cesedimi geri almaya geldim!
Çatlayan ellerime savrulurken rüzgâr
Hangi çalgının ezgisinde kalmıştı melodilerin
Sen hep güvercin taklidi yapardın, ben hep karga!
Senin kanatlarından ışıltılar saçılırdı
Benim kara gövdemden afaki ihtiyarlar
Ağır yaralı topraklardasın şimdi
gözlerin buruşuk, ellerin bayat, tenin eski!
Hatırla! Tarih öncesi zamanlarda
kaç kil tablete kazındı sevişmelerimiz
Kaç rüya tutuştuk elele, kaç büyü yürüdük yan yana,
kaç ayette yazıldı adlarımız, söyle!
Sis dolu sabahlarda kaç şafak paylaştık
Tek yatakta çift mahşer, tek bir bedende çift cehennem
Bir ağaç gibi gömüldük köklerimizle toprağa
Bir kök senden, bir kök benden ibaret!
Yorulur dokunuşlarında bedenimin her zerresi
Hisset biraz!
Sensizlik kaderimin alnında yazılıdır
Oku biraz!
Hüznüm yalnızlıkla doyuma ulaşır
Ağla biraz!
Doğup batan güneş misali ufkuma uzan
Sev biraz!
Sen yokken rüyalarımda zelzele sürdüm
Seyret biraz!
İmtihanımı intihar edecek ellerin
Son şafak vaktimde düellom var gölgemle
Kalp atışlarımdaki son nokta bu içimdeki saplantı
Artık bu sevda beni tanrıya mahçup edecek!
Kayıt Tarihi : 24.5.2024 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!