Son Vapur Şiiri Şiiri - İsmail Temel

İsmail Temel
43

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Son Vapur Şiiri

Son Vapur Şiiri

...

Şiir = İsmail Temel
. 02 .10 .2024 .

...

Aşka mahçup bir yolculuğun son demleri .
Biletler çoktan tükendi,
Ayaklarda bir ağırlık,
İstikamet hep geri geri.
Bu vapur , sessizliğe kalkan son vapur..
Yolcusu yolunda ,
ardından bakanlar kim bilir ,
kim bilir hangi yalnızlığın koynunda.
Birazdan son çağrısını yapacak kaptan.
Yüreklere bir zıpkın,
geçmişin ışığına katran bir gece saplanacak belki de.
Başlar son kez göğe ,
Gözler son kez göğüsteki sancıya dikilecek..
Vedalaşmaya gelenlere son kez sarılıp koklanmak istenecek..
Hayaller şizofren ,
Gerçekler mıh gibi ..
Nitekim çoktan binilmişti güvertenin en soluk köşesine..

...

...

Şair ilk kez bu kadar sessiz,
Ve ilk kez elleri kalemsiz..
Kelâm - Selam o yana dursun,
Martılar bile utancından gözyaşlarıyla sükût.
İlk kez kavgasızdı su üstündeki simit mücadelesi..
İlk kez rüzgâr dalgalara bırakmıştı meydanı..
Yelkenler ilk kez bu kadar sönük ,
Tabureler ilk kez kenetlenmişti korkuluklara..
Sanırsın ki ölüm uğramıştı kente..
Ama kimse ölmemişti..
Şairin derin ama kısa kısa nefes alışları bozuyordu sessizliği..
Belli ki batıyordu ciğerlerine.
Belki de son şiirine başlamadan ,
Son kez bakışıyordu sevdasının bacası tütmeyen şehriyle..
Boyunlar bükük, gözler nemli..
Göz kapakları ilk kez bu kadar yorgundu..
Biraz sonra kuduracaktı sessizliğe bürünmüş her şey..
Biraz sonra , son kez beyaz bir kâğıda,
ilk kez karanlık satırlar işleyecekti şair..

...

...

Elbette bir hoşçakal'a sığdıramayacaktı ama ,
Gitmeliydi son kez..
Bitmeliydi bu dipsiz yolda çekilen acı..
Elbette katlanacaktı acısı..
Daha ilk satırda sıkışacaktı yorgun kalbi ama..
Yazmalıydı son kez..
Borçluydu bunu sevdaya..
Borçluydu bunu sevdiğine..
Her ne kadar sevmekten daha zor olsa da ,
Nitekim kaçınılmazdı ayrılık..
Titriyordu bedenindeki her zerre..
Üşüyordu saçının telleri ..
Söz geçiremediği kalemiyle ,
Dizginleyemediği hisleriyle,
Son kez çekiyordu BESMELE'sini..
Çünkü mahçuptu AŞK'a..
Yenilmişti..
Bitik , yitik ve yorgundu her zerresiyle..

...

...

Bir yudum çekti soğuyan çayından,
Ve son kez derin bir nefes aldı..
Çevirdi kafasını İSTANBUL'un karanlığına.
" KADINIM'A " diye başladı şiire..
Çünkü bir tek oydu İSTANBUL' A benzeyen..
Ve bir tek İSTANBUL'DU kadınını içinde gizleyen..
Gözyaşları dağıtıyordu mürekkebi..
Alacabulanık bir surete bürünüyordu yavaş yavaş..
Önce gözleri daldı sevdiğinin sûretine bürünen yakamoza..
Kalemi çoktan düşmüştü mavinin derinliğine..
Şair , "KADINIM'A " yazmaktan başka
tek kelime bile yazamadan ,
yanaklarının ıslaklığıyla,
zamansız düşürdü başını.
İSTANBUL yine galipti..
Bir sevdaya daha mezar etmişti denizini..
Sevda yarım..
Vuslat imkansız olmuştu..
Sessizliğe bürünmüş her şey çığlık çığlığa..
Elbette hayat kaldığı yerden devam edecekti ..
Elbette kırmaya devam edecekti İSTANBUL..
Bir hoşçakala bile sığdıramazken sevdasını,
Ölümün soğuk musallasına çoktan yatırmıştı ömrünü..

...

...

İşte yine İSTANBUL'da bir yangın..
İşte Yine yarım bir şiir ,
Ve yine yarım bir sevdayla ,
Bir ömre daha düşürdü
harlanmış AŞK ATEŞİNİ..! !
İSTANBUL ilk kez bu kadar şizofren ,
vedalar ilk kez bu kadar soğuk..
Ölüm hiç bir vakit olmamıştı bu denli donuk..
Sözler tükendi,
Duygular yerle yeksan..
Sevin gayrı İSTANBUL..!
Aşıklar koynunda bir kez daha aşka hüsran..

...

Şiir = İsmail Temel
. 02 .10 .2024 .
...

İsmail Temel
Kayıt Tarihi : 2.10.2024 19:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!