Kurt kapanına yakalanırım her gece
Kan revan içindedir şafaklarım
Bu kaç bininci gecedir yenildiğim
Hüznümü alıp yollara düştüğüm
Başladığım yere döndüğüm her defasında
Bu kaçıncı çöl
Üzerimde bir ölünün toprağı
Dudaklarım çatlak
Beynimi insafsız hayaller parçalıyor
Vurulan kazmaların hesabı yok
Ruhum susuz, ben nefessiz
Söküp atamadığım avcılar
Yüzleri şekilsiz
Hedefsiz kurşunların hedefi mi olmalıydı gözlerim
Sana bakmak dururken
Hep aklımdasın
Hatırladıkça yüreğimden vuruluyorum
Ölen dün gibi yine ben oluyorum
Hücrelerimdeki pişmanlıklar
Taşıyamıyorum sensizliği, dizlerim büküldü
Çöktüm izlerimin üstüne, bir sel her gece gelen
Bir tufan
Çırpınmaya mecal kalmamış eskiye inat
Boğuluyorum
Sevilen bir dudağı öpmek ne güzeldir yasaksız
Yeter artık ey felek
Kendi dudaklarımı kanatmaktan bıktım
Azmi kadar büyük bir heykel gibiydim
Gel gör şimdi viraneye döndüm
Parça parça döküldüm
Yıkıldım
Ya Rab!
Hasret belgeseline döndü bu beden
Ne olur, ne olur bir defa gülümseyeyim
İzin ver şu yaşamak deniyor ya dünyaya
Gözlerine bir defa daha bakmadan ölmeyeyim
Kurt kapanına yakalanmayayım her gece
Kan revan içinde olmasın şafaklarım
Tek gecem olsun gülümsediğim
Mutlulukla yollarında oynadığım
Başladığım yere dönmediğim her defasında
İzin ver ilk ve son vaham olsun
Kayıt Tarihi : 25.3.2011 01:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!