Şehrin ışıklarını seyredelim seninle
Bir gece oturup o yalçın, yalnız tepede.
Ayrılık vakti erişmeden, beklemedeyken
Henüz bize ayrılan sancılı zaman,
İmgelerimiz tutuşsun dağ başında
Birbirimizin ateşiyle tüten nefesimizle.
Hayatın bize hak tanıdığı ilk ve son
Görüş günüdür, bunu unutalım bu gece
Ve ömrümüzü tüketircesine soluyalım
Hasretin kanattığı yüreklerimizi.
Sen anlat bana hikâyeni, inancını
Şehir de duysun, kapayıp gözlerini
Dalsın o bin yıllık derin uykusuna.
Sustuğun vakitse sadece dinleyelim
Gecenin mahveden o sessizliğini
Ki, ayrılığın hüzünlü melodisidir
Bizi de sürükleyip götüren sessizlik.
Bırak, içimde biriken ne varsa sana dair
Yağsın gözlerimden, mısralarca taşsın.
Asırlardır suskunum sana, yasağım
Bırak çözülsün sesim, çiğnesin yüreğim
Beni dünyadan aforoz edecek yasaları.
Bu gece, daha güneş ayrılıkla doğmadan
Ses verelim son (um) uz (a) …
Kayıt Tarihi : 29.3.2009 22:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!