Son Tren Şiiri - Ulvi Sahipoğlu

Ulvi Sahipoğlu
14

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Son Tren

Yorgun yüreğimden kan damlıyor
avuç avuç..
Sıkıyorum parmaklarımın arasında
üşüyor Sessizliğin ışığına yaslanmış

Havanın deniz kokusu zamanın devrimci ruhu
alışıyorum yavaş yavaş mutsuzluğun
o ağır baş döndüren kokusuna
Ben hayatın yaşanılacak tarafından esir düştüm
nefesi soğumuş buz tutmuş bir gecenin
karanlık öyküsüne

Yaşam meğer bende ölmüş
sahte, plastik bir kırlangıç çiçeğinin topraksız yaşamı gibiyim..
Ağır bir yüktür yaşamın senfonisi
Yaşamak, yaşamak, yaşamak
Ah! Nasılda kutsal ve bir o kadar ağır bir söz

Sözcüklerin duası kaçmış
rüyalarda görüyorum artik
ellerimi uzatıyorum, bağırıyorum
ne sesim, ne ellerim yetişemiyor
Hayaller dünyasında kayboluyorum.

Gecenin en derinliklerinde bir ağaç var,
yaprak yaprak döküyor
göz yaşlarını
masum bir ateşin bağrına
ateş öpüşürken yok olan gövdesine
saplıyor hasret hançerini

O geceden geçecek son tren
kimsesizler Treni
alıyor insanların isyanlardan yıpranmış
ruhunu
götürüyor o son durak olan
Kimsesizlerin istasyonuna
Yobaz, boğanaz düzenden
kurtulan
o sonsuz ruhlu
derinliklerin buğday kokan insanlarının yanına

Ulvi Sahipoğlu
Kayıt Tarihi : 18.6.2023 18:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!