Son Tren Şiiri - Keşfi Çamaşuvi

Keşfi Çamaşuvi
52

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Son Tren

Karanlık bir gece
Kararmış için
Babanı yolcu ettin
Ağlarsın için için

Ayak izlerine basa basa
Döndün tren garından
Kimse bir ses duymadı
İçindeki acıdan

Kısmet demişti sana
Kısmet sevgili oğlum
Gidiş var dönüş var mı?
Nasip be nasip oğlum

Son sözleri aklında
Son bakışları sana
Sanki dönmeyecekti
Bir daha aranıza

Karanlığa gömüldü
Gömüldü gitti tren
Ah diyordun içinden
Ah baba dönebilsen

Evin erkeği sendin
Herkes sana emanet
Bir anan beşkardeşin
Sende buldu cesaret

Ağır yükü gurbetin
Çekemem belki dedin
Günü güne ekleyip
Yorulmadan bekledin

Kara tren getirdi
Sana kara haberi
Baban öldü dediler
Götüreceğiz sizi

Ah o tren rayları
Ah tren kara tren
Ah babamın bakışı
Saçımı okşayışı
Oğlum oğlum deyip de
Son defa koklayışı
Yanık tütün kokulu
Ceketinin yakası
Olmayacak mı şimdi
Olmayacak mı artık
Evimizin babası.

Yıkıldınız hepiniz
Trene doluştunuz
Söylenecek söz yoktu
Raylarla konuştunuz

Sarıldı anan sana
Oğlum dedi ağladı
O yaşadığın hüzün
Seni hiç bırakmadı

Uzun yollar ardından
Gelmiştiniz Rize’ye
Apar topar gittiniz
Babanızı görmeye

Kalk diyordun içinden
Kal baba ne olursun
Bırakıp gitme bizi
Sensiz zor biliyorsun

Ağladınız birlikte
O mezarın başında
Baba olmuştun artık
Şu körpecik yaşında

Ayrıldınız oradan
Yüreklerinizde kan
Olmayacaktı artık
Arkanda senin baban

Zorlukları hayatın
Sıralandılar tek tek
Öldü diyorlar ölen
Şimdi çalışman gerek

Geçti zaman su gibi
Büyüttü anan sizi
Sen babalık ederken
Unutmuştun kendini

Elde yok avuçta yok
Şükür ki karnınız tok
Eski bir ev var ama
İçin de kimsesi yok

Evlenmiştin sonunda
Gencecik Lâz kızınla
Üç evlat verdi sana
Baba oldun onlara

Geçti on dokuz sene
Sevgi şefkat el ele
Hala babanın hüznü
Duruyordu yüzünde

Anardın zaman zaman
O muhterem insanı
Hep anlatıp dururdun
Babanla hatıranı

Sabahlardan bir sabah
Bir rüya gördün baba
Dedem gelmiş kapıya
Gel diyordu buraya
Sen bakmadan arkana
Koşup gittin babana
Sana sarılıyordu
Kolları omzunda

Hayra yorduk rüyanı
Ölü diridir dedik
İçindeki acıyı
Ne yazık çözemedik

Sabahın yedisinde
Uyku henüz gözümde
Saatim çalmış ama
Kalkmak yok niyetimde.

Kapım kırılıyordu
Annem bağırıyordu
Kalk diyordu evladım
Baban fena çok fena
Sanki boğuluyordu

Apar topar fırladım
Odalarına daldım
Baktım onun gözüne
Öylece dona kaldım

Ne bir ses nede nefes
Çıkmıyordu babamdan
Gözünün nuru kaçmış
Ümit yoktu hiç ondan
Kapattım gözlerini
Ağlayarak usulca
Ah dedim
Ah be baba
Yakıştı mı bu sana.

Toparladım kendimi
Zorla kalktım ayağa
Teskin edip annemi
Dedim babam çok iyi
Sarıldım telefona
Gel dedim gel doktora
Kafam karmakarışık
Bakıyordum babama

Geliyordu insanlar
Akın akın avluya
Annemin çığlıkları
İsyan gibi Tanrıya
Durmuştu artık zaman
Durmuştu bizim için
Yedim kendimi
Bitirdim
İçin için

Sesler uğultu gibi
Duyuldu kulağımda
Sarılıp birileri
Teselli oldu bana
Baktım koca dünyaya
Bomboş gözüktü bana
Düşündüm de be Baba
Erken çıktın bu yola

İsmin yankılanırken
Tek tek minarelerden
Bıraktım koptu her şey
Göçüp gitti içimden

Gittiğin o izlerden
Yürüyorum
Şimdi ben
Bir haber beklerim de
Haber gelmez
O yerden

Gün muhakkak bitecek
Lâkin bilinmez nerde
Herkes binip gidecek
Elbette “Son tren”e

Keşfi Çamaşuvi
Kayıt Tarihi : 25.4.2017 16:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Keşfi Çamaşuvi