Ya ben çok erken bindim trene,yada sen istasyonu şaşırdın
ya saatın yanlıştı,yada uykuda kaldın
Oysa aynı vagona beraber binecektik,arka iki koltukta ikimiz olacaktık
aynı durakta inip,el ele gidecektik
Söz verdi gelir dedim saatlerce bekledim,gelenleri sen sanıp boşuna ümitlendim
yaktığım her sigara,ümidimi tüketti
Görevli annons eti,yolcu kalmasın dedi,son bir kez dönüp baktım,sonra çaresiz bindim
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Son tren son durağın hüznünde son dokunuşunu hatırlayacak HEPPP...
Çok güzeldi ŞAİR...
Sevgiler...
Tbr Ederim Salih Bey çok güzeldi Yüreğinize sağlık Son Tren Evet insanlar bazen neyi kaçırdıklarının farkına varmadan yaşarlar. Sonra pişman olsalar da iş işten geçmiştir bir kere...
Gerçekten çok güzeldi tbr ediyorum ve ben bu şiiri izninizle antolojime alıp 10 veriyorum
AHHH ŞU SON TRENLER ...EN ELVERİŞSİZ ANLARDA GELİR DE ÖNÜNDEN GEÇER İNSANIN...
Ya ben çok erken bindim trene,yada sen istasyonu şaşırdın
ya saatın yanlıştı,yada uykuda kaldın
Oysa aynı vagona beraber binecektik,arka iki koltukta ikimiz olacaktık
aynı durakta inip,el ele gidecektik
Söz verdi gelir dedim saatlerce bekledim,gelenleri sen sanıp boşuna ümitlendim
yaktığım her sigara,ümidimi tüketti
Görevli annons eti,yolcu kalmasın dedi,son bir kez dönüp baktım,sonra çaresiz bindim
tren hareket etti,oradan uzaklaştı
O an sanki o vagon üstüme geliyordu,nefesim daralıyor sanki can veriyordum
koltuğunda hayalin,yüreğim çarpıyordu
Tren ilerledikçe,dünyam kararıyordu,hediye etiğin tesbih teselli veriyordu
cüzdanımın önünde küçük bir resmin vardı
Siyah beyaz resmini göğüsüme yasladım,çocuksu bir titreme tüm benliğimi sardı
bir kaç damla yaş gözümden döküldü
Gözlerimi kapatım sonra uykuya daldım,son durak anonsuyla irkilerek uyandım
yavaş yavaş meçhule başımı alıp gitim
TEBRİKLER
DENEME BAKIŞLI ŞİİRİNİZ HARİKAYDI
SAYGILARIMLA
Kutlarım, şahane bir serbest şiir okudum,tam puan. Sevgi ve Saygılar.- Berkay Kur.
tebriklerimle selam ve dua .tam puan.
GÜZEL BİR PAYLAŞIM'DI....TEBRİKLER SN ÇETİN.
YÜREK SESİNİZ DAİM OLSUN.
Saygı Ve
e
l
a
m
l
a
r......
Serbest şiirde pek görülmeyen bir akıcılıkla yazılmış güzel bir
şiir.Kutluyorum,sizi de sayfama bekliyorum.
Siyah beyaz resmini göğüsüme yasladım,çocuksu bir titreme tüm benliğimi sardı
bir kaç damla yaş gözümden döküldü
kimbilir...belkide o son tren vakitsiz kalktı...belkide cok istedi gelemedi...hangisi ise hep gec kalınmışlık...yüreğinize sağlık
Güzeldi 'son tren'..Tebrikler selamlarım ve nazarlığıyla.
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta