Yine ağlamaklı yüreğim sessiz sedasız boğuluşunda
Kalır mıydı hiç bu kadar umarsız
Acıtmazdı gözlerin sözlerinle dalışında
Aldanışı vardı her bir adımında
Her kopuşunda biraz ağlamaklı biraz sitemkârdı her daim
Yanılışı vardı biraz da…
Yine dolgun bakışlar atıyorum gidişinin hoşça kalına
Yeşiline doyduğum, gözlerinin doğasında
Şimdi yangınının yok edişi,
Dumanı isi bürümüş
Dallanıp budaklanmıyor tomurcuklaşmıyor
Yeşilinde gözlerinin.
Külünden doğmuyorum, alevlenmiyorum
Sadece yıkım yiyorum hoşça kalında
Engebeli olmayan bu yolda
Son sürat gidiyorum varışları gözlemeden, hayal etmeden
Yıkık sevdaların enkazına sığınıp yağmalamıyorum
Ne varsa yüreğimin ucrasında tozu dumana katıp
Son sürat gidiyorum
Duyuyor musun bilmem
Ağlıyor mu gözlerin kururcasına
Bağlıyor musun yüreğini bilmem ardımdan koşar diye
Ama biliyor musun merakta etmiyorum
Öylesi toz duman ki kıyılar sahiller limanlarım…
İçi sökük bir sevdanın içine düşmekten artık korkum yok.
Biliyorum her çakılışın yaralayıp acıttığını
Ben yine ağlamaklı sessizliğimin tırmanışında
Çakılışının seyrinde gözyaşlarımdaki çiseler…
Zennehar Yılmaz
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta