Son sözümdür,
Diz çöktüğüm bir gölgeye dönüştü her şey.
Küstah bir acı çörekleniyor içime.
Göze aldığım utangaç bir yırtıcılık mıydı, neydi,
Sana kavuşmalara mı düşmüşüm, cehennem bir yanmada yüzüm.
Son sözümdür,
Hıncımı kendime bilediğim toprak kanıyor,
Gözlerim kan bakıyor, kaç mevsimdir...
Son sözümdür,
Daldan dala değil bu dağılma,
Bana dönük elimdeki bıçağın keskin yüzü.
Sevme nöbetlerindeyim ilk insandan bugüne,
Ki aldığım en acıklı mirastır atalarımdan,
Aldığım en yalan gülümsemedir,
akrebin kendi kendini öldürmesi.
En yalan gerçektir etrafımdaki ateş çemberi.
Son sözümdür,
Önce öldür,
Sonra yaşat beni..! !
Çünkü, eşkiyadan bir şaraba sarhoşum,
Dağılan yüzüm, saçlarının rengine ilmektir.
Ağız dolusu küfürler savur,
Ruhumda öldür, ruhumu öldür.
Zemzemin mayalanmasına dönük, içtiğim sen.
Utandırma, iki elim iki yakandadır...! ! !
Son sözümdür,
Çağırdığın telefon ipimdir,
Utandırma, önce as,
Önce öldür beni...! ! !
Kayıt Tarihi : 16.3.2006 11:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)