1.BÖLÜM
Geçmiş ve gelecek birbirleri ile kıyaslanıyordu…
Bakışlar donmuş, yüzler gerilmiş, kelimeler boğazlarda boncuklaşarak birikmiş, ortaya bir sessizlik atılmış, sadece zihindeki cümleler, birikiyordu.
Ellerindeki son kahve fincanı tutulurcasına, hoyrat hırslar içlerine gömülmüş, sadece yudumladıkları kahvelerin buruk, acımsı ve kendine has kokusu yapışmıştı burun içlerine. Belki de son yudumlardı bu fincandan akıp ağızlarında dolaştırdıkları, İkisi de saygınlık ifadelerini yüzlerine yapıştırıp, konuşmaya nereden
başlayacakları kararsızlığını taşıyorlardı…
Merhametsiz karanlık içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Devamını Oku
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum