Tarih olan saniyeleri
Gökyüzünü çehreme sığdıran rüzgârdan
Çok daha önemsediğim yaşdayım
Etraf beynimizi tekrara düşüren sonsuz kayboluş imgeleri ile mücehhez
Pazarlar yeni sokaklar bulmuş kendilerine,daha modern
Gençlik voltaları körfezlere taşınmış, yok olmaya hazır
Yunan Rönesansla hortlamış Paris’te
Tanrı isis İsayla bir kez daha yok olmuş
Yok oluş
Bitmeyen tükeniş
Sonsuz kayboluş..
Göğsümde tükenmeyen bir şeyler saklamak istediğim yaştayım
Gökten taş yağarken Levanta
Ben odamda ahitler lağvederim
İlk taş benim odamda sorulur İsa
tarafından
Kölelikten derebeyliğe terfi eden kıptinin elini tutar
En lanetli dediği konsüle gideriz birlikte
Yine de burdan çıkış yoktur sabahları
Mısır’da değilizdir
Musa’nın şanslı olduğu fikri genç yaşımda rağbet görmez bilirim
Yine de yabana atmayın beni
Çünkü kaçırabilirim insanlığı ölümün sürümlerinden
Benim sonsuzluk arayışım sonumuzu yeşertir belki
Bu sayede size yeni şiirler verebilirim mesela
Okuduğunuzda Macar halk türküleri duyulur kulağınızda
Sevdiklerinize verirsiniz sizi hiç terk etmezler
Bir kağıda geçirirsiniz bakmışsınız şair oldunuz
Ezberlersiniz şiir olur hayatınız
Beni de götürün gittiğiniz o yıkık dökük ülkelere
Yabana atmayın gençliğimi
Her harabeden bir sonsuzluk sererim önünüze
Siz Nil’de son nefesinizde yok olacak nehir havasını içinize çekerken
Ben dört bin yıl önce kenarında yazılmış şiirleri tahayyül eder
Sonra size antik memleketler anlatabilirim
Kulak verirseniz
Sabahları patronunuza maya dilinde günaydın der
Aktarlarda yeni otlar aramaya başlarsınız
Fenike tipi mumya ile Mısır tipi mumya’yı tanımaya başlar
Sürgün türküleri öğrenirsiniz
Gösterilerde hava atarsınız yoldaşlara
Görüyorsunuz
Musa’yı yeniden şanslı kılabilirim gençliğim sayesinde
Metayı erken yaşta reddeden ruhumla
Size acımasız bir kralın suyuna gitmek için kaç kelime gerekir
Ruhunuzun evriminin gözlerinizin evrimine ne kadar yakın olduğunu gösterebilirim
Bir papatya tanesine küsünce
Bir anda tanınmaz hale gelen ruhunuz
Milyonlarca yıl neler yaşadı
İnsan bilmek ister
Yabana atmayın beni
Beyaz yaka olunca
Gençliğimde rutubetli pantolonların tenimde
Calvini okuyunca
Yeryüzünü ufka dağlayan cehalet lavlarınının beynimde yarattığı
Sayısız kıyımları unutmadım
Unutmadım paslı tren raylarından medet umduğum yaşları
Yahut Fahrünnisa’nın gotik elçiliklerde döktüğü yaşları…
Sonsuzluğun retrospektifinin beynime soğuk bir tığ gibi uzandığı yaştayım
Ey beni dağlarındaki sonsuz şifa ile cezbeden rab
Ben de bilirim bütün bunlar yazıldı
Tükenişin sonsuzluğuyla ölüme paye biçtim sayende
Bilirim toprak benden farksız
Ben güneşten ala
Azizi olmayan Muhammed’e
İnanmamak haşa
Kayıt Tarihi : 20.9.2024 23:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!