Bir sıtma nöbetiydi
seni öylece beklemek
ey umut
Zemheri ayazında çırılçıplak
Bu firari başımla
Zamanın yarı açık
maphushanesinde
avunmak gibi bir şey
ümitsizlik ey ümit
olmayan suçların
sukuti kabulüyle
suçlu düşmek ey dünya
Bir cami avlusuna bırakılmış gibi
adını sanını ve kimliğini
ve kimseliğini
bilmiyor umutlarım
öylesine terkedilmiş
ve öyle yapayalnız
romatizmal ağrılar gibi
eklemlerimi ve hatta
iliklerimi sızlatan bir bekleyiş
benim için çoktan koptu kıyamet
her günüp hesapta
her günüm mahşeri
diz çökmüşüm işte
ama yılgınlıktan
yorgunluktan değil
açtım ellerimi yalvarıyorum
derdimi tek kimsem
rabbime söylüyorum
Affetsin beni sevdam
affetsin beni kavgam
ilahi sen affet beni bizleri
kendi feryadından
duyamamak kendini
kendi soluğunda
fırtınalar koparmak
ve savrulmak
Ağlamak
Ağıt yakmak
ve bir umut kırıntısı
yoklamak çöplüklerinden zamanın
tenor bir feryat
gırtlağı yırta yırta
yırtık bir sesle
semayı yırtarcasına
bağırmak
haykırmak
Ben asi düştüm
isyankarım zamana
zamane olana
Derdim bir umut
bir ışık kırıntısı
görebilmek yarında
Ey rabbim
sen kullarına yardım eyle
yarınlar bizim olsun
acıyla kederle
ağlayarak
yazdığım son şiir olsun
ne olur
bu son şiir olsun
Kayıt Tarihi : 28.11.2006 11:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ama ne yazık ki daha çok şiirler yazılacak...
Rabbim iman ettik diyen insanlara bakacak..
Sözleriyle adalet isterken, amellerindeki zulmü yazacak..
Üç günlük dünya ömründe çekilen acıları oranı Rabbimdeki katlarıyla çarpacak..
Mükafatlar doğarken mazlumların üzerine
Cehennem, zalimlere ve susanlara yaklaşacak..
TÜM YORUMLAR (2)