Sensiz bir gecede
Senli son şiirim bu
Ötelediğim zamanların
Gizli yalnızlıklarında
Daha fazla yıpranmadan
Ve hırpalamadan iskambil evleri..
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
kalemınız adeta kagıtla dans etmıs aydın kalemınıze ve yüregınıze saglık saygılarımla
yüreğin noktayı koyduğu an...
tema ve anlatım müthiş...
saygılarımla kutluyorum...
sonu getiren tetiğe bassa ne olur basmasa....aslıcım seni sevenlere inat sen çok yaşa............Ar cinayet kurbanı
Baksana ellerine
Ellerin kanlı! .......bu gitmişliklerin kanı sen üzerine bulaştırma..
bas şu tetiğe
yoruldum namlunda paslanmaktan
Şiirin son dizeleri harikaydı ve müthiş bir sonlama dizeleriydi.
Bayıldım doğrusu.
her hali ile bitmişliği anlatıyor ve tükenmişliği hani artık gelsende istemem ki gibi şiir ...tebrikler sayın şaire ellerinize ve yüreğinize sağlık mutlu kalın
Ötelediğim zamanların
Gizli yalnızlıklarında
Daha fazla yıpranmadan
Ve hırpalamadan iskambil evleri..
öteleyemediğim duygularımın, şerefsiz anlarında, bir sevda ağlıyordu, göz uclarımın dipsiz bakışlarında...perişanlığın ağladığı astfaltsız tozlu yolarında, adımlar küçülüyordu bir kere...
Aldım aşksızlıklardan payımı
Kim bilir kaç zaman
Fahişe bir gönülde
Senle yıprandı
kimbilir kaç gül yaprağı koklamıştım, serseri deremde, kaç monalisa ağlamıştı duvarın üstündeki tual'de...
De ki açıklarında
Kaçakçı bir gemi battı
gönül sandalın zaten su alıyordu ama sana kürek çekmekten anlayamadım..her kulaçta kırarken dalgaları, bir avuntu doğuruyordum aslında, kıyı ırak, kol yorulmuş, yürek burulmuştu bir kere...ne kadar usumda gözlerin olsada aslında o kadar fizandın...anlayamadım...anlayamadım...çünki seni ben sanmıştım, öyle görmüştüm, anlayamadım...o sandal çoktan batmıştı, anlayamadım...
Hoşça kal
Bendeki
Senli sensizliklere veda
İster hainlik de ister kahpelik adına..
Hoşçakal gül yüzünün, diken tarlası Hoşçakal...senli sensizlikleri azat ediyorum, seni abı-hayatımdan çıkarıyorum, şerefsiz sevmelerin sahte gülüşlerini sana bırakıyorum, gönül sofralarını sana bırakıyorum, Hoşçakal yanıldığım sahte rüzgar, Hoşçakal...
Git benden
Gecemden git
Gündüzlerimden
gerçeğe söylenmişti sonsuzluk, gerçeğin ötesinde ki göz uclarını çıkarıyorum, gönül perdelerimden...git zamanlarımın arsız anlarından, doldurma bana ait olanları, Hoşçakal dinsiz Kleopatra, Hoşçakal iki gözümden, Hoşçakal...teninin kokusunu sildim tenimden, kuruttum seninle ıslandığım yağmurları, astım gün ışığına ak sevdamı, artık dokunamazsın o sadece bendedir, asla ulaşamazsın, Hoşçakal gönül yorğunluğum...
git
sen beni
ben seni
daha fazla
yaralamadan..
bas şu tetiğe
yoruldum namlunda paslanmaktan..
de get avuntularımdan, dokunduğum kırılganlığımdan, de get rüyalarımın yollarından...iki kurşunum kaldı tabancamda, biri seni bulmadan de get...jarjürün önünde oturmaktan yoruldum, seni bulmadan de get...onursuzluğun sevişleri bana göre değil, çık artık yaralarımdan, akacaksa ben akmalıyım, sana göre değil sevmelerim taşıyamazsın, ağırdır demiştim, Hoşçakal iki gözüm, Hoşçakal....
Tebrikler şaireye...
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta