İstasyonun cilalı mermerlerinin üstünde şakıyordu ayakkabısı
Bir ayağı arkadan topallayarak yalpalayan bedenini takipte
Bu son seferiydi, ne olursa olsun yakalamalıydı trenini
Güneş doğurgan renklerle boyanmış kızıl gökyüzünde batarken
Ceketinin içinde ufak biletini çıkardı, kan lekeli
Gözlerini kısıp sayıları ve harfleri görmeye çabaladı
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta