İstasyonun cilalı mermerlerinin üstünde şakıyordu ayakkabısı
Bir ayağı arkadan topallayarak yalpalayan bedenini takipte
Bu son seferiydi, ne olursa olsun yakalamalıydı trenini
Güneş doğurgan renklerle boyanmış kızıl gökyüzünde batarken
Ceketinin içinde ufak biletini çıkardı, kan lekeli
Gözlerini kısıp sayıları ve harfleri görmeye çabaladı
Yürüdü dengesiz, rayların başladığı kaldırımın köşesinde
Gözleri kapanıyordu ara ara, ama çabalayacaktı
Yükünü daha fazla taşıyamayacaktı
El valizini yere bırakıp onsuz devam etti
Geçmişin eşyaları ve anılarıyla dolu valizi
Gömleğinin yakasını iyice açıp serin rüzgârı tattı
İçi yanıyordu, yaralamışlardı onu, en çok da sevdikleri
Acısını ve sabrını haykırmak istedi göklere
Ağaçlarla çevrili ıssız istasyonun akşamında
Herkes görsün, duysun diye
Trenin duracağı yerde bir banka oturdu, saçlarını düzeltti
Titreyen elini ceketinin içine götürdü
Yarasından sızlayarak akan sıcak kanı
Durdurmaya çalıştı, kaçıracaktı yoksa son seferini
İşte çok yakınındaydı şimdi, buhar tüttüren sevgilisi
Taşıyacaktı onu düşlerindeki talihli geleceğe
Yorgun gözleriyle batan güneşi selamladı
Yerinden kalkmak için elleriyle destek aldı
Fakat sıkıca tutundu geçmişi yakasına
Ceketine bulaşmış kan lekeleri vardı
Trenin raylar üstünde uzaklaşarak kayboluşuna bakakaldı
Bir süre sonra gözleri sessizce kapandı, başı yana devrildi
Kayıt Tarihi : 13.8.2021 17:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son seferini bekleyenlere, sevgilerle.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!