Ahh! Bella
Korkunç bedenimi taşıyamıyor artık kanatlarım
Hırçın fırtınaların içinden çıkıp
Merhametine sığınmaya geldim
Kalbimi avuçla
Bir seçenin kıpırdayışı gibi
Nasırlı ve utangaç parmaklarınla
Son savaşçıyı tutup çıkar ateşlerden
Ruhumla dans et benim
Nefes nefese
Kapılar arkasında
Kırmızı bir rüya olmaya geldim
Bakarsın Yağmur yağar bu gecede
Bakarsın “zeytin şarabı” olur hüzün
Kelimeler fışkırır rengarenk her hecede
Toprak kokar, aşka bulaşır elin yüzün
Mahallenin tüm ışıkları söner
Yaklaşır yaklaşmakta olan
Şah damarında yeniden dirilir kader
Aç pencereni Bella
Kaybettiğim savaşları
Senden almaya geldim
Bakma çığlıklarıma
Acının dem tutuşudur şiir
Ben sende susmaya geldim
Ahh! Bella
Sende biliyorsun, konuşunca
Kayıp uygarlıklar dökülüyor ağzından
İçime doğru yürüyen bir sancı gibi
Göç şehrine varamadan ölmüş kuşlarla
Estetik bir intihar gibi
Acılardan doğurmadık mı birbirimizi
Ah çaresizliğimin kör kilidi
Aç pencereni
Arala arkasına saklandığın perdeleri
Şarkılar yüklü bir rüzgar gibi apansız
Saçlarını umuda savurmaya geldim
Isırdım yumruklarımı z/amansız
Bütün saatlerini kırmaya geldim
Ahh! Yazılamayan kaybolmuş
Gülden bir ayraç gibi
Sayfaların arasında kurutulmuş
Gecenin kör bekçisiyim
Kaldığın yerden başlamaya geldim..
Kayıt Tarihi : 27.7.2023 03:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!