Koca bir ömrü feda ettik de sevgi diye,
Şimdi hasretler kaldı aşktan bize hediye.
Ne yardan vefa gördük, ne kaderden gülmüşüz,
Yalnızlıksa son rütbe, bunca çaba ne diye…
Gurbet nemize derdik, nice yollara düştük,
Baharlara aldanıp, kışlara kara düştük,
Dostumuz çok sanmıştık, yanıldık dara düştük,
Ömür sermayesini yükledik de kediye…
Varsın yansın içimde hicran denilen ateş,
Yıksın dünyalarımı, gönlüme doğan güneş,
Kıracağım zarları, gelmiyor asla düşeş,
Hayat kumarını ben hep kaybedeyim diye…
Yollar uzak bahane, adresimi bilirsin,
Hangi dağın ardında kurt ölünce gelirsin,
Mutluluğum olmadın, ecelim mi olursun,
Götürmek için beni o en sessiz vadiye…
Merakımı bağışla, hangi dalda elmasın,
Bil ki koparmam seni, hiç endişen olmasın,
Benim gibi düşlerin kıyamete kalmasın,
Güvenme her dostuna, can yoldaşım var diye…
Yere düşen yaprağın toprak olur yareni,
Sıkı tut, unutma hiç kim sararsa yareni,
Biletsiz olsan da bin, kaçırma son treni,
Yalnızlığı sararsın en sonunda yar diye…
Muradım, iki lokma ekmek bir bardak suya
Görme gözün açıkken boş yere bunca rüya,
Girmesin hayatına, ne yalan ne de riya,
Gününü zay eyleme, yaşadığım kar diye…
Murat Nail Güney 11 Eylül 2009 Pazar İstanbul
Murat Nail GüneyKayıt Tarihi : 11.10.2009 13:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!