Son Öyküm: Ölümüm Şiiri - Yorumlar

Ahmet Ünal Çam
698

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sıkıntılar içindeyim. Kaldığım pansiyonda en sevdiğim manzaraya bakarken bile huzursuzum. Ağaçların süslediği kıyıdan sahile, oradan küçük dalgalara doğru kuş kanatlarında süzülen bakışlarım ne huzur veriyor, ne de geçen yıl gelişimdeki gibi hayallere dalmamı sağlıyor.

Bu günlüğe başlayışımda “Bir gün bunları okuyanlar olur” diye, daha özenli yazmaya çalışıyordum. Oysa şimdi, “Değerli iki satır bile yazamıyorum. Ya bunları umut bağladığım bir yayıncı da okursa” diye endişeleniyorum.
Çok okunan bir yazar olma yoluna çıkmak üzereyken, bir türlü yazamama dönemecine nasıl mı geldim? Pekâlâ, günlük, sayfa sayfa görüyorum, ‘benden bir şey gizleme’ diyen bakışlarını. Pekâlâ, pekâlâ… Anlatacağım. Bu sıkıntıyı içime hapsetmek bile öldürüyor beni.

“Ey beni korkutan günlük! ” şaşırdın mı, ben de. Önceki sayfaları karıştırıyorum da, ne güzel sözler söylemişim sana “Sevgili günlük” diye başlayıp derdimi paylaşmışım. Oysa günlük tutmaya, sıkıntılarımı paylaşmak için başlamamıştım ki. Asıl sebep, uzun süredir öykü yazamamamdı.
İlham perim, hayal dünyamdan bir savaşçıyla kaçmıştı sanki. Yapayalnız kalmıştım. İnsanları hüzünlendiren, ağlatan, korkutan, birkaç tane polisiye, bir kaç tane gerilim hikâyesi, hatta birkaç tane de güldüren hikâye meğerse benim değilmiş. Bunu ilham perim kaçtığında anladım. Bir akşam, cebimde param kalmayıp da, akşam yemeği bile yiyemeyince, ilham perim karanlık bir gecede, Kaf dağından gelen, kara maskeli, kara savaşçının kara atının terkisine atlayıp bir veda bile etmeden uzaklaştığında anladım. Tamam, tamam, kısaca ‘Aç yazar, yazamaz’ da diyebilirdim ama düşük çenelinin biri bu sözün aslını da hatırlayabilir diye sanırım yazmamam daha iyi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta