Ve bir de bakarsın!
yağlı ilmeğin arasından şöyle bir geriye...
hatırlarsın neler olmuş?
yaptığına pişman olmak bir yana,
kendini anlatamamaktan yakınırsın.
Ayakların bir ileri,iki geri gider...
bazen de koşarak gitmek istersin.
Ardında kalanlara ibret olmak için,
ya da ne bileyim;
belki kahraman!
Soluk benizli yüzüne ölümün getirdiği telaş
ve titrek bir sesle geriye dönerek,
ibret-i alemin yüzüne tükürmesini mi istersin?
Hadi oradan!
çık sehpaya göster yiğitliğini,
olamazsın ama bir tut onlarla kendini;
Pir Sultan gibi,
Menderes gibi...
usulca geliversin sana ölümsüzlük.
Cellatın sana aşina,yağlı ilmek boynuna,takılsın.
Sende bakıver sonsuzluğa...
ve sonra geriye ne kalsın?
Buyur et yalnızlığı artık!
seni anacak elbet olur.
Boş ver! şimdi aydınlık hapsolsun.
hürriyet olsun,barış olsun...
kurunun yanında yaş mı yanacak?
bu saatten sonra son olsun.
Kayıt Tarihi : 29.9.2013 22:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
seslendirdiğim bu şiiri youtube dan ilker yılmaz_son olsun başlığı adı altında bulup dinleyebilirsiniz.şimdiden teşekkürler.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!