Biz sevinçlerimizi ve de kaderlerimizi birbirimize gömerken, şimdilerde acılarımla baş başa gözyaşlarımı tek başa bir başa içime dolduruyorum...
Yalnızlığın veya çaresizliğin kuralı bu muydu, yoksa bilmediğim?
Zar kapılarının ardındaki yaşamımı tutsaklıktan kurtarmak için beden sızılarıma ve organ çökmelerime aldırmadan var gücümle geçmişin yüklerini hâlâ omuzluyorum...
Ben bilmez miyim gülmeleri,
ben bilmez miyim mutlulukları,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan